13 Ekim 2015 Salı

14 Ekim 2015 Çarşamba ( Ay Akrepte )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 14 / 5

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Güç

Güneş : Terazi

Ay : Akrep ( 00:38 itibariyle )

Gün Yöneticisi : Merkür

Dün gün boyu( 03:07 itibariyle ) Ay, Güneş ile kavuşum yaparak boşluktaydı. Yeniayın yoğun titreşimi söz konusuydu. Derinliklerimize çekildik ve burada özel buluşmalar yaşandı ve bu buluşma tamamen kendimizleydi aslında, bize tüm yansıyan gerçekliğin çok ötesinde… ve gece 00:39 itibariyle Ay boşluktaki o savrulmuşluğundan sıyrılıp akrepte! Silkelendik ve güçlü bir döngüde kendimizleyiz. Şimdi derinlerdeki gücü biraz daha keşfetme zamanı! Herkesi ve her şeyi bir an için kendi haline bırakın ve dönüp kendinize bakın! Her şey yolunda mı? Olmadığına inanıyorsanız kendinize izin verin, kısa bir zaman için olsa da, neyi daha farklı yapabileceğinizi hatırlayın ve içsel çekiliminizin size verdiği mesajları dikkate alarak harekete geçin! İşte bu önemli! Yeryüzünün, yani kendimizin derinliklerindeyiz. Derin derin nefesler alın ve karanlığa alışan gözlerinizin bazen aydınlıktakinden çok daha fazlasını görmenize yardımcı olduğunun farkına varın. Odakta kalın ve savaşınızı büyük düşünerek yapın! Şahtan önce hamlelerin akışında kalın ve esnekliğinizi koruyun, bazen gördüğünüzü zannettiklerinizden çok daha fazlası sizin onu fark etmenizi bekliyor olabilir.

Bugünün rehber kartı ‘’güç’’ olarak çıkıyor karşımıza! Bu kart bizden içimizdeki vahşi ile barışmamızı, onun hırçınlığı ardındaki korkuyu anlamamızı ve bunu iyileştirmemizi ister ve gerçek güç, en korkulu düşmanın dostunuz olup artık sizi koruyan bir ışık olmasını sağlamaktır. Sizi kendine tutsak eden duvarlarınızı( inançlar ve kabulller ) yıktığınızda yol açılır. Bunu anlamak önemlidir! Kendinize güvenin!

Gün titreşimi bizden doğru olduğuna inandıklarımızı sorgulamamızı istiyor. Doğru ve yanlış olarak gördüklerimiz sadece andaki yansımalardır ve bunların daha derinlerde ne anlama geldiğinin farkına varılmalıdır. İç sesinize kulak verin ve cevaplarınız bırakın yolun akışında yüreğinizden kopup gelsin. Sadece güvenin, kendinize güvenin! Siz aslında tüm cevapları biliyorsunuz... Yeter ki onları bulmak için cesaret edin!

Bugün Merkür günü! İşaretleri takip etmek ve mesajlar almak, bunlar arasında bağlantılar kurmak, buna dair iletişime geçmek için güzel bir gün! Bugün gelişiminizin ışığında kalın! Tanrının içinizden sizinle konuşmakta olduğunun ve herkesi, her şeyi sizinle derin bir mesajla buluşturduğunun farkına varın! O sizsiniz, bunu anlayın! Şimdilik bu!

Sizi seviyorum,


Hüseyin Akdağ

13 Ekim 2015 Salı ( Yeniay Terazide )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 13 / 4

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Araba

Güneş : Terazi

Ay : Terazi

Gün Yöneticisi : Mars

Bugün Terazide bir yeniay gerçekleşiyor( 03:05 ). Güne daha yeni ve taze bir enerjiyle uyandık. İlişkilerde önemli bir noktadaydık. İlişkileride kendimizi tanıma, tanımlama ve anlama çabasındaydık. Terazi bizi düşünce ve duygu dünyasının adil bir ifadede kendini bulabilmesine doğru sürükledi. Şimdi bir yerlerden başlamak istiyoruz. Peki, burada neyi anlamalıyız? İşte bu önemli!

Ay ile Güneş Terazinin 19. derecesinde buluşuyor. Özümüz ve saklı kişiliğimiz, duygularımız, derinlerimiz, buraya ışık düşüyor. Öyle bir hal alıyor ki kendimizi daha bütün olarak görme ihtiyacı gündeme geliyor. Nereden başlamalıyız? Neyi anlamalıyız? Neyi daha farklı yapmalıyız? Ne konuda sessiz kalmaktayız ve bunu nasıl bir enerjisel akışa çevirebiliriz? Neyi duyamadık? Neyi anlayamadık? Kendimize karşı ne zamandan beri kör, sağır kaldık? Bunları anlamalı ve artık özümüzü duymalıydık.

İç ile dış barıştığında, birliktelik keyif olur. Aksi hep oyun hep oyundur ve bu oyun muhakkak ki yorucudur. Bizlerin maskelerin ardındaki gerçek ışıkla buluşması gerekir. İlişki özlerin birbirlerinde kendilerini bulabilmesidir. Onda beni görmek ve bendeki seni dinlerken sendeki ben ile bendeki bene inebilmek! Vay be! Bu iyiymiş!

İnsanın gerçek ilişkisi kendiyledir canım dostlarım ve bunu anlamak önemli! Yaşam resminde insan kendini ve kendine dair derinlikleri okuyabildiğinde artık bütündür ve bu bütünlük ona kendini ve yaşamdaki ışığını armağan edebilecek güçtedir. Kaybetmekten korkan, yaşamı boyunca tutsaktır. Kaybetmeyi göze alan, gerçek kazancın kaybedildiğine inanılanların yerine koyulabilenler olduğunu anlayacaktır. Bunlar önemli!

Deneyimdir gerçek ışık! Emektir. Bu emek hep kendimizden kendimize… Hani diyoruz ya ‘’ Onca emek verdim, nasıl böyle olur? ’’ Ne zaman ki bu emeğin kendimize dair bir yolculuk olduğunun farkına varırız, almamız gereken mesajların farkına varırız, işte yolu o zaman açarız. Ne zaman ki içine düşeceğimize inandığımız yalnızlığa sarılıp olmayanı bizde tutmaya çalışırız, o zaman sadece bir köşe kapmacadır oynadığımız ve bu oyunda hep kendimize karşı kazanmaya çalışır ve her kayıpta kazanmış olmamız gerekirken niye kaybetmişliği yaşamakta olduğumuzu anlamakta zorlanırız. Kendini kazan! O zaman önce onunla başla! İhtiyaç duyduğun sevgi ve şefkat önce sende! Sen onu var ettiğinde akar kendinden kendine olan yaşamdan da senin varlığının derinliklerine… Her birimiz hak ediyoruz, bunu tüm yüreğimle biliyor ve hissediyorum…

Bugünün titreşimi de bize ‘’ ’eski kral ego‘ ölecek şekerim, başka yolu yok! ‘’ diyor. Yok öyle ‘’ Ben, ben, ben; ama sen, sen, sen! ‘’ demek; çünkü aslında hepsi sen, sen ve sadece sen… Gökyüzü bizden bunu istiyor. ‘’ Hatırla ve ipleri ele al, yapabilirsin, sadece hatırla ve yeter ki bir yerden başla! ‘’ diyor ve işe kendimizi tanımaktan ve önce onu gerçekten anlamaya çalışmaktan başlamak önemli!

Rehber kartımız ‘’araba’’ bize yola çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor. Cesur olmalıyız vakti gelenlerin değişiminde, kendimize yenide olanı deneyimleyip oradaki kendimizi bulmak için izin verebilmeliyiz. Ona gitmek istiyorsun? O zaman yol kendinden başlıyor, haydi şimdi!

Bugün Mars günü, rehber kartımız da Marsiyen bir etkiye işaret ediyor ve hatırlatıyorum: ‘’ Gerçek savaş, bizi barışa götürendir. ‘’ Gerçek savaş, içindeki karanlığa bir ışıkı yakıp kendine karşı kazanabildiğindir ve ‘’sen’’ bunu istemektedir. Ben, bana karşı ve muhakkak ki benimle! Şimdi!

ve gelelim bugünkü ve son ‘’AŞK DETOKSU’’ çalışmamıza, heyecanlıyım, yaz parmaklarım yaz, kalbim senin dokunduğun o okyanusta:

‘’ Bugüne varabildiğimiz için hepinize çok teşekkür ediyoruz! Biz kim miyiz? Siziz! Siz olup dilleniyoruz, yüreğinizden size gülümsüyor ve güneş olup doğuyoruz sizinle ve doğduk bile, işte bu! Seviliyorsunuz, çok seviliyorsunuz, bunu hatırlamanızı ve hatırınızda da hep tutmanızı istiyoruz! Annenizce, babanızca, kardeşlerinizce, dostlarınızca, yaşamca ve tesadüfen karşılaşıyor olduklarınıza inandıklarınızca, çok seviliyorsunuz ve hep sizinleyiz biz aslında, siz olup sizde, sizinle ve bunu anlamak önemli! Şimdi en başa dönmenizi istesek sizden, her günden bir kelime bulsanız ya da 21 tane alt alta her günü( şöyle bir ) hatırlayıp, hatırlamaya çalışıp birer kelime yazsanız ya da sadece bırakın parmaklarınız yazsın! Serbest çağrışımla, ne geliyorsa, alt alta, 21 tane ve son kelimeniz her neyse, ona bir resim yapın ve bir isim verin! Yanına bir resim daha yapın bu resme eşlik edeceğine inandığınız bir kelimeyle ve her ikisine de yeni isimler verin! Birincisine sen, ikincisine ben deyin ve şimdi bu iki resmi bir tek isimde birleştirin( ortak temayı dikkate alın ) ve yeni bir resim yapın! İşte o sizsiniz! Siz kim misiniz? Siz gördüğünüzle gördüğünüze inandığınız kendinizdekinin birleşimisiniz… İnsanı merak eden, birleşmenin ne demek olduğunu anlayandır. Çok güzel bir yolculuğa çıktık birlikte ve bugünler sizin ışığınıza giden yol olacak… Sadece hep hatırlayın, her kim varsa geride, o hep sizinle ve her kim varsa önünüzde, o da hep sizden size… İzin verin olsun! İşte bu ve hepsi bu! Şimdi kapatın gözlerinizi ve inin derinliklerinize… Teşekkür edin Tanrıya, annenize, babanıza ve size güç olan tüm rehberlerinize, yaşama ve kendinize… Geriye dönün ve bir resim yapın( son gün yahu, yapın! ) Bu resmin adını üç gün sonra koyacaksınız! İşte bu! Şimdilik ve şimdi ve muhakkak ki şimdide!

Yeni bir zamanda siz olup sizde, sizden size görüşmek üzere! ‘’

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ



11 Ekim 2015 Pazar ( Ay Terazide )

                                                               
                                                                

Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 11 / 2

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Kader Çarkı

Güneş : Terazi

Ay : Terazi ( 11:45 itibariyle )

Gün Yöneticisi : Güneş

Bugün 11:45 itibariyle Ay, sert başaktan barışçıl ve denge kurma ihtiyacında teraziye geçiyor. Gece 01:13 itibariyle Ay, Pluto ile üçgen yaparak boşluktaydı. Pluto karanlık bir gezegen olarak bilinir ve mitolojik karşılığı Yeraltı Tanrısı Hadestir. Yeraltı mitolojik olarak ölülerin gittiği yer olarak bilinir. Ay annedir. Ay ve Pluton arasındaki bu üçgen bizlerde yoğunlaşan duyguları temsil etmektedir. Hepimizin içi yandı ve Pluto ile temsil edilen karanlık güçler devredeydi. Buradaki üçgen daha iyicil bir açıdır. Bu da belki teraziye geçen ayı da göz önünde bulundurursak daha çözümsel bir gelişme söz konusu olabilir mi diye düşündürüyor.

Gökyüzü uzlaşı konusunda uyarıyor. Bunu zorlayan süreçlere de dikkat çekiliyor. Gece 03:30’da Venüs- Satürn karesi yaşandı. Venüs barıştı ve Satürn zorlayan süreçleri ifade ederdi. Dün Satürn günüydü. Bugün Güneş günü. Satürn karanlıktır, Güneş aydınlık. Bize bir şey söylenmeye çalışıyor. Kare, gelişim açısıdır. Seni zorlarken gerçek gücü açığa çıkarmanı ister. Önemli bir dönemden geçiyoruz ve mesajları çok iyi okumalıyız. Venüs barış gezegenidir ve kendi olmaktan vazgeçmemelidir. Güneş bendir. Karanlığın seni zorlamasına rağmen ışıktaki parçanı bul ve onu açığa çıkar; çünkü sen O’sun, hatırla! Bunları anlamak önemli!

Yoğun duyguların söz konusu olduğu bir gece geçirmiş olmamız muhtemel… 11:45 itibariyle biraz daha toparlanabiliriz. Bugün daha uzlaşıda kalmayı deneyelim yaşam döngümüzde karşılaştıklarımızla, hiçbir ölüm, kim olduğunu önemsemeksizin çözüm değildir. Öldürmek, ölmek demektir ve ölüm yaşam hakkını almak olduğunda, bu karanlık bir gemidir. Zeka düzeyinin önemli olduğu bir yaşamda, hepimizin payımıza düşen çözülümü önce kendi yaşamlarımızda gerçekleştirebilmemiz önemlidir.

Bugünün titreşimi bize ‘’ İçindeki vahşiyi öldürme, bu çözüm değil, kontrol kur ve onu ehlileştir! ‘’ diyor. Bunu anlamak önemli! Kadim yolculuğa baktığınızda hep bunu anlatır. İşbirliğine gitmek her daim gerçek kurtuluşu beraberinde getirir. Bunu yaparken kişi kendi gücünü ortaya koyabilmelidir; bununla birlikte hatırlatma gereği görüyorum: ‘’ Kontrolsüz güç, güç değildir. ‘’ Canım dostlarım, her neyse bütünde olan, muhakkak ki içimizden taşan bir parçadır bizden bize kopup da yansıyan ve her şey bende başlar. Olmasını arzu ettiğim her ne ise yolumdur ve o ışık bende yandığında o ışığın olanı aydınlatmak gibi bir şansı olur. Tüm bunları anlamak çok önemli!

Bugün rehber kartımız ‘’kader çarkı’’ olarak karşımıza çıkıyor. Bu çok önemli bir boyutun varlığından söz ediyor. Çok önemli bir zamandan geçiyoruz. Büyük değişimler söz konusu! Birçok grup endişe içinde ve herkes telaş içinde yolunu arıyor. Bilin ki korku ve endişe negatifin beslenişidir. Her neyse olan, sakin kalan çözümü yaratır. Terazi temasında da bu vardır. Önce içsel kesinliği sağlayabilmek için içerideki o huzuru büyütmek! Bu sorumluluktur. Aksi sadece bir kaos yaratır ve bunu besler. Kapıyı açacak tek güç zekadır ve bunu anlamak önemli! Gerçek savaş bilinç boyutunda olandır. Bugün artık bu böyle ve bu anlaşılmalıdır. İç sesinizi kulak verin ve onu duyabilmek için zihninizin bağrışmalarını susturabilmelisiniz.

ve gelelim ‘’AŞK DETOKSU’’ 19. gün çalışmamıza ve bu çalışma çok önemli!

‘’ Bugün sizi Jungun deyimiyle ‘’içsel insanlar’’ınıza götüreceğiz ve bu çalışma önemli olacaktır. Şimdi gözlerinizi kapatın ve derin derin nefesler alın! Bugüne kadar en öfkelendiğiniz üç kişi ve üç anı hatırlayın! Oradaki kendinizi tanımlayın! Tam olarak kendinizi hangi kelimelerle özetleyebilirsiniz? Bunlar her durum için bir tek kelime olsun ve bu kelimenin size içsel olarak neler hissettirdiğini gözlemleyin! Bu duyguların tam zıttı olan duyguları bulun ve bu durumlara geri dönün! Oraya tam zıttı olan bu duyguyu( yeni bulduğunuz ) koyun! Ne yapsanız bu duygular yer değiştirebilirdi? Dikkat edin! Özellikle ne yapsanız diyoruz; çünkü eylem kişinin ellerindedir ve o kişi, yarattığı bu sürecin çözümünü sadece kendinde bulabilir. Şimdi çıkalım buradan ve yeni bir kapı açılsın önümüzde! Yeni bir yaşam ışığı! Neyin daha farklı olması gerektiğine inanıyoruz? Dünden daha farklı olmamız gerektiğine inandığımız üç şey bulalım ve bunlardan özellikle birini seçelim! Bir resim yapalım! Şimdi bu resme bir isim verelim ve bu ismin adımız olduğunu düşünerek gözlerimizi kapatalım! Size hangi kelime eşlilik edebilirdi? O kelimeyi bulup onun için de bir resim yapalım! İki kelimenin ortak temasını bulalım ve yeni bir resim yapıp ona bir isim koyalım! İşte bugünkü ışığımız! İşte bu, şimdilik! ‘’

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ


            

12 Ekim 2015 Pazartesi ( Jüpiter- Pluto ve Güneş- Uranüs Açıları )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 12 / 3

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Joker

Güneş : Terazi

Ay : Terazi

Gün Yöneticisi : Ay

Gecenin ilerleyen saatleri itibariyle hareketli bir gün içindeyiz! Saatler 02:51’i gösterirken Jüpiterin Pluto ile üçgen açısı göze çarpıyor. Jüpiter iyicil bir gezegendir, derin bilgelik ve anlayış olarak kendini gösterir. Bilgelik, ruhun öz ile buluşmasıdır ve bu buluşma, yaşam yolculuğumuzda çok değerlidir, insanın kendini bulduğu ve tanımladığı bir süreçtir. Jüpiterin başakta oluşu, bu genişlemedeki gelişimi, bunun bütünsel hizmetini ve bu anlamdaki duyarlılığı artırır. Pluto da oğlakta seyrediyor. Pluto zodyağın bilinen en karanlık gezegenidir ki yapılan son araştırmalar onun bir gezegen olmadığı yönünde sonuç vermiştir. Yine de biz onu astrolojide bu rolle kabul etmekteyiz. Pluto için iyi ve kötü yoktur. O, varoluşun ulaşabileceği en üst boyuttur ve ona kimlik verenin nasıl bir kutup taşıdığı önemlidir. O olduğu yeri güçlendirmekle görevlidir, bu gücün taşınıp taşınamadığı önemli! Jüpitere Plutodan gelen bu desteğin hem önemli hem de biraz düşündürücü olduğu kanaatindeyim. Jüpiter bazen kendini fazlaca yeterli görebilir ve asıl durumun uzağında bir farkındalıkla da hareket edebilir. Burada bizim kendimizin ne kadar farkında olduğumuz, niyetimizin saflığı ve egomuzu nasıl taşıdığımız önem taşıyacaktır. Şimdi vaazdan çok eyleme ihtiyaç var ve burada samimiyetin önceliği artıyor. Birlikte olmalıyız. Yönlendiren olmaktan çok yönelme zamanı ve bunu anlamak önemli!

06:49’da Güneş, Uranüs ile karşıt açı yapıyor. Güneş bizim özümüzdür. Uranüsse orjinalitemiz, çağın ötesindeki düşünme gücümüzdür. Bunu nasıl kullandığımız çok önemli! Uranüs retro hareketini koruyor. Burada Koçun gölgesine düşmemek önemli! Kendimize has olanı sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeliyiz. Kendimiz olma ve bütün olma, kendimiz olanın bütünü de içine alma ve bütünün onu sarma durumunu fark edebilmeliyiz. Öz ve bunu nasıl ifade ettiğimiz, bu ifadede kendimizi ne kadar özgür kılabildiğimiz, denge, içsel ve dışsal bütünlük, bunların birbirlerindeki tezahürü, bu anlamda önemli bir geçiş! Güneş ve Ayın terazide olduğunu hatırlarsak, ihtiyacımız olan kendimizin farkında( sınırları net ) bir uzlaşı!

Bugün Ay günü! Derinlere indiğimiz, yaşamın pusunda kendimizi bulduğumuz bir gün! Duygu yoğunlukları söz konusu olabilir. Duygular, mantığın devre dışı kaldığı yerde çok daha güçlü bağlantılar yaratır. Onu yönetebilecek tek şey akıldır; çünkü akıl, insanın yüreği ile barışı mümkün kılmış bir varlıktır. Hisler tüm varoluşu saran bir güçtür; bununla birlikte onları ehlileştirebilmiş olabilmek önemlidir. Vahşi bir at sizi incitebilir.
Gün titreşimi de derinleşmenin söz konusu olduğu bir dönemden geçtiğimizi söylüyor. İçsel büyüme 12, dışsal büyüme 3 ile simgelenir. İçsel büyümeyi reddettiğimizde yaşamda tepetaklak olma durumunu yaşarız. Burada ölümü gerçekleştirerek yeni bir bilinçle ipleri ele alamaktır ihtiyaç olunan! Kişi dışsal büyümesini içsel büyüme ile dengeleyemediğinde bu kontrolsüz bir büyüme olur ve kontrol kuramaz. İçsel büyümesini dışşsal büyüme ile dengeleyemediğinde de bu bir kriz yaratır. Bu kriz doğum sancısı gibidir. Bir şeylerin açığa çıkması gerekir, vakti gelmiştir ve bunun için değişimi mümkün kılabilecek olan adımı atabilmek gerekir. Bunları anlamak önemlidir!

Son olarak bugünün rehber kartının ‘’joker’’ olduğunu görüyoruz. ‘’joker’’ yeniyi merak eden bir çocuk gibidir. Uranüs gezegeni ile ilişkilendirilir. ‘’ Kişi ya bilmiyordur ya da bildiğini kullanmıyordur. ‘’ denir. Bilginin kısıtlamasından özgürleşerek bilgeliğe giden yolları açabilme, kendimize yeniyi keşfedebilme adına bir şans verme! Daha önce denemediğimiz ya da denediklerimizden farklı bir yol deneme! Buradaki mesaj önemli!

ve gelelim bugünkü ‘’AŞK DETOKSU’’ çalışmamıza( 20. gün)! Ne kadar ilginç, yarın Yeni Ay var ve bizim çalışmamız tamamlanıyor. Çözülmeler gerçekleştirilmiş oluyor ve yeni bir dönem başlıyor. Güneş Teraziye geçerken başladığımız çalışmamızı, Yeniay terazide olurken tamamlıyoruz. Bakalım hangi taşları oynattık yerinden? Hepsi dökülecek, sonbahar yaprakları gibi ve yeni olan doğacak, olgunlaşma süresi başlamış olacak, bahar geldiğinde, tüm yaşamla gözlerini yüreğimizden açacak gibi… Amin ve bugünkü çalışmamız:

‘’ Bugün sizi sadece size götürmek geliyor içimizden ve bunu yapacağız! Çok sade bir çalışma olacak! Bugünkü çalışmamız, tamamen, içinde ve yüreğinde ışık taşıyacak! Şimdi gözlerinizi kapatın ve derin derin nefesler alın! En erken yaşlarınızı hatırlayın! Gözlerinizin içine bakın! Yüreğinizden yüreğinize sevgi aktığını hayal edin! O akışı ve dokunuşu, büyümeyi ve genişlemeyi hissedin! Şimdi daha ileri yaşlarda bir zamana gidin ve gözlerinizin içine bakın… Ellerinizi tutun ve sarılın! Kendinize sımsıkı sarılın! Tıpkı bir bedenin sizi böylesine sarmasına ihtiyaç duymuş olduğunuz gibi! Gözlerinizin içine bakın ve yaşam yolculuğunda sizinle olan size teşekkür edin! Ona( kendinize ) haksızlık ettiğiniz bir zaman olmuş mudur hiç? Düşünün ve böyle bir zaman görmüşsesiniz( hatırlamışsanız ) özür dileyin ve sarın onu( kendiniz ), şefkat dolsun içinize… Şu anki zamana gelin! Gözlerinizin içine bakın ve kendinize kendinizi, tamamen ve olduğunuz gibi ne kadar sevdiğinizi hatırlatın! Sarılın bu halinize de, sevginin akışını ve bu akışın gücünü hissedin ve bırakın çok derinlerde bir şeyler çözülsün gitsin… İşte bu! Açılıyor denizler ve dökülüyor yağmurlar… Toprak kokusu… Ağaç kokusu, yaşam kokusu! İşte bu! Her halinize bir isim verin ve üç resim yapın! Bunlardan her birine yeni isimler verin ve birini seçin! O isimle yeni bir resim yapın ve ona yeni bir isim verin! İşte o sizsiniz! Bugünlük de bu! Yarının son ışığında buluşmak ve muhakkak ki buluşmak üzere… İşte bu şimdilik! ‘’

Sizi seviyorum,



Hüseyin Akdağ