2 Kasım 2015 Pazartesi

3 Kasım 2015 Salı ( Ölüm ve Doğum )



Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 13 / 4

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Güneş

Güneş : Akrep

Ay : Aslan

Gün Yöneticisi : Mars

Gecenin ilerleyen saatlerinde( 03:10 ) Venüs- Mars kavuşumu gerçekleşiyor. Bu kavuşum başakta ve Venüs başakta asalet açısından düşük konumdadır. Mars başakta, akıl ve düzen olgusunu yoğunlaştırır. Venüsle kavuştuklarında, bu düzen, uyum isteğiyle birleşir. Bu durumun gölgelerine düşüp her şeyde bir kusur arayarak dışarıdaki dünyayı değişime zorlama hatasına düşmemek gerekir. İç dünyamızdaki esneme ve özgürleşmeler bizi ihtiyaç duyduğumuz noktaya getirebilir! Bunu anlamak önemlidir. Önce kendimizi ve süreçleri, olduğu hallariyle, değerleriyle bütün bir şekilde görebilmek gerekir. Olanın içindeki iyi niyeti görerek, buradaki Yaradanın sesini duyabilmek önemlidir. Yaradan, her şeydedir. O, iyi ve kötü diye ayırmaz; çünkü iyi ve kötü, bizim dünya algımızın çok ötesinde bir bilinç ışığında gerçekten anlaşılabilir. Dikkat!

Bugün Mars günü! Bu bize bir savaş isteği verecektir. Ne ile savaştığımızın farkında olmak önemli! Her şeyle savaşa tutuşmak ve kendimizden, bize düşen sorumluluktan kaçmaya çalışmak, çözüm olmayacaktır. Önce neyin farkına varma ihtiyacında olduğumuzun anlaşılmalıdır. Yolu görmek gerekir. İşaretleri takip ederek bize verilmeye çalışılan mesajı görebilmek önemlidir. Kendimizi ifade edebilmemiz gerek! Önce kendimize bunu yapabilmeliyiz ve bazen bu, evrendeki sonsuz döngünün sırrını hissedebilmekte saklıdır.

Gün titreşimi bize ‘’ölüm’’ diyor. Bu ‘’ölüm’’ bizim direncimizin ölümüdür. Korktuğunuz şeye saldırmak çözüm olmayacaktır. Ona yakınlaşın ve önce onu anlayın! Onun ne anlama geldiğinin farkına varın! Onu ele alın ve onu perde perde açın! Bu çok önemli! Doğum, acının ötesine geçtiğimizdedir; çünkü acıyı yaratan dönmekte olan dünyanın aldığı yolun gerisinde kalma isteğinin ötesine geçememek ile ilgilidir. Bunu anlamalı! Acının ötesinde, yeni olan zamanın ışığı vardı. Rehber kartımız olan ‘’güneş’’ bize tam olarak bunu hatırlatmak istiyor. Gecenin en karanlık anı, Güneşin doğumuna en yaklaşılmış olandı. Güneş muhakkak doğardı; bununla birlikte kadim bilgiler, o en yoğun karanlığın çökmüş olduğu anda, çıldırmamanın önemli bir erdem olduğunu anlatırdı. İnsan güvenmeyi öğrenmeliydi ve güvenmek, değişimin her zaman insanı daha iyi olana taşıyan bir yol olduğunu hatırlayabilmekti. Tutunduklarımız bizi ağırlaştıracak ve bir yerden sonra bir şeyleri tarafsız değerlendirmekten bizi alıkoyabilecekti. Bir şeyler yapmak gerekti! Bu neydi? Bu ölümün, doğum olduğunu hatırlayabilmekti. Var mısınız ölmeye? O zaman hoşgeldiniz; çünkü doğdunuz bile! Şimdilik bu!

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ