7 Eylül 2015 Pazartesi

7 Eylül 2015 Pazartesi ( Gece Yolculuğu )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 24 / 6


Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Ay

Güneş : Başak

Ay : Yengeç

Gün Yöneticisi :  Ay

Bugün gün titreşimi bize bugünün önemli kararların oluşumu için etkin bir gün olabileceğinden bahsediyor. Bugün gerçekten ne yapmak istediğimizi hatırlama günü, bugün ilişkilerde bizi kendine çekenin ne olduğunu bulma günü, şunu anlamalıyız: Bu bir tutku mu yoksa hırs mı? Bugün iletişim kurabildiğimiz kendimiz ve çevremiz ile bütünleşme günü, bugün sosyal paylaşımlarımız, süreçler içinde bize daha iyi gelecektir.

Ay yengeçte hareket ediyor, duyguları daha yoğun hissettiğimiz ve yaşadığımız bir gündeyiz. Duygusal çözülmeler söz konusu olabilir. Şefkat bize bugün iyi gelir, kendimize karşı biraz daha şefkatli olalım, yaptıklarımızda henüz arzu ettiğimiz kadar iyi olduğumuzu düşünmüyor olabiliriz, bu bizi beceriksiz değil, gelişmekte kılar ve önemli olan da budur. Yaşamda gelişebiliyor olmamız, ihtiyaç duyduğumuz kapıların açılabilmesi için yeterlidir. Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Kararlı olmak önemlidir, tıpkı gün titreşiminde de dikkat çekildiği gibi,  kararlarımız ve buradaki kararlılığımızı daim kılan tutkularımız!

Rehber kartımızın ‘’ay’’olduğunu görüyoruz. ‘’ay’’ kartı Satürnyen bir döngüden bahseder, gece yolculuğunun son kartıdır, bilinçdışı olanı temsil eder ve onun üstesinden gelmek için güçlü bir bilinç; bununla birlikte bu bilincin sınırlarını da aşmış bir akıl gerekir. Bilincin yolculuğu, gündüz yolculuğudur. Tarotta 9. Karta kadar olan döngü bu bilinç yolculuğunu anlatır. 9. Kart olan ‘’ermiş’’ kahramanın gündüz yolculuğunda ulaştığı en üst noktadır ve burada kendini bulur. 10. kart olan ‘’kader çarkı’’ ile artık bütünsel bir yolculuk başlamıştır ve kahraman derinliklere dalmıştır. 18. kart olan ‘’ay’’ da bu yolculuğun son noktasıdır; zira 19. kart olan ‘’güneş’’ ile artık yaşam çok daha üst bir noktaya ulaşmış olacaktır.

Buradan baktığımızda günün rehber kartı olan ‘’ay’’ duvarları yıktığımızı, önümüzü daha net görebildiğimizi; bununla birlikte henüz son sınavın verilmekte olduğunu, bunun bizi ne kadar zorlayabileceğinin bizim tamamen kendimizle ilgili farkındalığımızla alakalı olduğunu ve en karanlık anda olduğumuzu anlatıyor; bununla birlikte şafak karanlığıdır içinde olduğumuz. Şimdi sorumluluklarımızı hatırlamalı ve şu an bize düşenin ne olduğunaysa inancımız onu gerçekleştiriyor olmalıyız. Güneşin doğması artık yaşamın güllük gülistanlık olması anlamına gelmez, güneşin doğması, çalışma vaktinin geldiğini gösterir; çünkü her gecenin bir güne gebe olduğu gibi her gün de bir geceye gebedir ve kişinin gecelerinin nispeten kolaylığı, günde sağladığı farkındalığı, kendine ve bilincine katabildikleri ile ilgilidir.

Bugün gün yöneticisinin de Ay olduğunu görüyoruz ve Ay da yöneticisi olduğu yengeçte, etrafta yoğun bir Ay enerjisi mevcut! Ay, dişildir, karanlıktır. Onu anlamak, bizim için sır olduğuna inandığımız ışığın bizdeki varlığını okuyabilmek ile ilgilidir. Bu, bilip de bildiğimizin farkında olmadıklarımızdır. Doğayı yaşarız, birçok yasaya farkında olmadan uyum sağlarız, onunla  iletişim kurarız; bununla birlikte buradaki gücü anlamak, içinde olduğumuz ve içimizde olan yaşam sırrını okuyabilmek ile ilgilidir. Su enerjisi alıyoruz. Su içseldir, derindir ve akar. Bugün akışın farkında olmalıyız ve bu akışın bize anlatmaya çalıştıklarının! Kararlarımızı iç sesimizden aldığımız güçle vermekte fayda olacaktır ve bunu yaparken mutlaka dış dünyayı ve burada gözünüze takılanları gözlemleyin. Emin olun hiçbir şey tesadüfen karşınıza çıkmamıştır.

Yaşam bizden acı çekmemizi değil, onu anlayıp onda kendimizi anlayabilmemizi ister ve aceleci olmayın. Her şey en doğru zamanda çok daha görünür ve anlamlı olacaktır. Duygu yönetiminizi sağlayın yeter! Her şeyi yaşayın; bununla birlikte yaşadıklarınızda aşırıya kaçmayın! Aşırı olanda kontrol yoktur ve bu şeytanla burun buruna gelmemiz anlamına gelir. Evet, bazen bazı şeyler hiç kolay değildir; bununla birlikte kontrolden çıkmış duygular onu daha da kolaylaştıracak değildir. Aklın ışığı, soğukkanlılık, gözlem, düşman addettiğimize yakınlık; çünkü dışarıdaki, dışarıda olduğu kadar içimizdedir ve bizim onun karşısına dikilmemiz, onun da kontrolden çıkamamasını beraberinde getirecektir ve bu olabildiğince dostça olmalıdır. Dost ışık, bizi koruyan ışıktır ve bu aklın ışığında vardır, hepimizin hepimiz olduğu bir dünyadan bahsediyoruz! Karanlığımız, kaçtığımızda değil, onun da bütünlüğümüzde olduğunun farkına vardığımızda ışığını yakar, işte bu, şimdilik!

Sizi seviyorum,

Hüseyin Akdağ