Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 12 / 3
Günün Rehber
Kartı ( Taroloji ) : Joker
Güneş : Terazi
Ay : Terazi
Gün
Yöneticisi : Ay
Gecenin
ilerleyen saatleri itibariyle hareketli bir gün içindeyiz! Saatler 02:51’i
gösterirken Jüpiterin Pluto ile üçgen açısı göze çarpıyor. Jüpiter iyicil bir
gezegendir, derin bilgelik ve anlayış olarak kendini gösterir. Bilgelik, ruhun
öz ile buluşmasıdır ve bu buluşma, yaşam yolculuğumuzda çok değerlidir, insanın
kendini bulduğu ve tanımladığı bir süreçtir. Jüpiterin başakta oluşu, bu
genişlemedeki gelişimi, bunun bütünsel hizmetini ve bu anlamdaki duyarlılığı
artırır. Pluto da oğlakta seyrediyor. Pluto zodyağın bilinen en karanlık
gezegenidir ki yapılan son araştırmalar onun bir gezegen olmadığı yönünde sonuç
vermiştir. Yine de biz onu astrolojide bu rolle kabul etmekteyiz. Pluto için
iyi ve kötü yoktur. O, varoluşun ulaşabileceği en üst boyuttur ve ona kimlik
verenin nasıl bir kutup taşıdığı önemlidir. O olduğu yeri güçlendirmekle
görevlidir, bu gücün taşınıp taşınamadığı önemli! Jüpitere Plutodan gelen bu
desteğin hem önemli hem de biraz düşündürücü olduğu kanaatindeyim. Jüpiter
bazen kendini fazlaca yeterli görebilir ve asıl durumun uzağında bir
farkındalıkla da hareket edebilir. Burada bizim kendimizin ne kadar farkında
olduğumuz, niyetimizin saflığı ve egomuzu nasıl taşıdığımız önem taşıyacaktır.
Şimdi vaazdan çok eyleme ihtiyaç var ve burada samimiyetin önceliği artıyor. Birlikte
olmalıyız. Yönlendiren olmaktan çok yönelme zamanı ve bunu anlamak önemli!
06:49’da
Güneş, Uranüs ile karşıt açı yapıyor. Güneş bizim özümüzdür. Uranüsse
orjinalitemiz, çağın ötesindeki düşünme gücümüzdür. Bunu nasıl kullandığımız
çok önemli! Uranüs retro hareketini koruyor. Burada Koçun gölgesine düşmemek
önemli! Kendimize has olanı sağlıklı bir şekilde ifade edebilmeliyiz. Kendimiz
olma ve bütün olma, kendimiz olanın bütünü de içine alma ve bütünün onu sarma
durumunu fark edebilmeliyiz. Öz ve bunu nasıl ifade ettiğimiz, bu ifadede
kendimizi ne kadar özgür kılabildiğimiz, denge, içsel ve dışsal bütünlük, bunların
birbirlerindeki tezahürü, bu anlamda önemli bir geçiş! Güneş ve Ayın terazide
olduğunu hatırlarsak, ihtiyacımız olan kendimizin farkında( sınırları net ) bir
uzlaşı!
Bugün Ay günü!
Derinlere indiğimiz, yaşamın pusunda kendimizi bulduğumuz bir gün! Duygu
yoğunlukları söz konusu olabilir. Duygular, mantığın devre dışı kaldığı yerde
çok daha güçlü bağlantılar yaratır. Onu yönetebilecek tek şey akıldır; çünkü
akıl, insanın yüreği ile barışı mümkün kılmış bir varlıktır. Hisler tüm
varoluşu saran bir güçtür; bununla birlikte onları ehlileştirebilmiş olabilmek
önemlidir. Vahşi bir at sizi incitebilir.
Gün
titreşimi de derinleşmenin söz konusu olduğu bir dönemden geçtiğimizi söylüyor.
İçsel büyüme 12, dışsal büyüme 3 ile simgelenir. İçsel büyümeyi reddettiğimizde
yaşamda tepetaklak olma durumunu yaşarız. Burada ölümü gerçekleştirerek yeni
bir bilinçle ipleri ele alamaktır ihtiyaç olunan! Kişi dışsal büyümesini içsel
büyüme ile dengeleyemediğinde bu kontrolsüz bir büyüme olur ve kontrol kuramaz.
İçsel büyümesini dışşsal büyüme ile dengeleyemediğinde de bu bir kriz yaratır.
Bu kriz doğum sancısı gibidir. Bir şeylerin açığa çıkması gerekir, vakti
gelmiştir ve bunun için değişimi mümkün kılabilecek olan adımı atabilmek
gerekir. Bunları anlamak önemlidir!
Son olarak
bugünün rehber kartının ‘’joker’’ olduğunu görüyoruz. ‘’joker’’ yeniyi merak
eden bir çocuk gibidir. Uranüs gezegeni ile ilişkilendirilir. ‘’ Kişi ya
bilmiyordur ya da bildiğini kullanmıyordur. ‘’ denir. Bilginin kısıtlamasından
özgürleşerek bilgeliğe giden yolları açabilme, kendimize yeniyi keşfedebilme
adına bir şans verme! Daha önce denemediğimiz ya da denediklerimizden farklı
bir yol deneme! Buradaki mesaj önemli!
ve gelelim
bugünkü ‘’AŞK DETOKSU’’ çalışmamıza( 20. gün)! Ne kadar ilginç, yarın Yeni Ay
var ve bizim çalışmamız tamamlanıyor. Çözülmeler gerçekleştirilmiş oluyor ve
yeni bir dönem başlıyor. Güneş Teraziye geçerken başladığımız çalışmamızı,
Yeniay terazide olurken tamamlıyoruz. Bakalım hangi taşları oynattık yerinden?
Hepsi dökülecek, sonbahar yaprakları gibi ve yeni olan doğacak, olgunlaşma
süresi başlamış olacak, bahar geldiğinde, tüm yaşamla gözlerini yüreğimizden
açacak gibi… Amin ve bugünkü çalışmamız:
‘’ Bugün
sizi sadece size götürmek geliyor içimizden ve bunu yapacağız! Çok sade bir
çalışma olacak! Bugünkü çalışmamız, tamamen, içinde ve yüreğinde ışık taşıyacak!
Şimdi gözlerinizi kapatın ve derin derin nefesler alın! En erken yaşlarınızı
hatırlayın! Gözlerinizin içine bakın! Yüreğinizden yüreğinize sevgi aktığını
hayal edin! O akışı ve dokunuşu, büyümeyi ve genişlemeyi hissedin! Şimdi daha
ileri yaşlarda bir zamana gidin ve gözlerinizin içine bakın… Ellerinizi tutun
ve sarılın! Kendinize sımsıkı sarılın! Tıpkı bir bedenin sizi böylesine sarmasına
ihtiyaç duymuş olduğunuz gibi! Gözlerinizin içine bakın ve yaşam yolculuğunda
sizinle olan size teşekkür edin! Ona( kendinize ) haksızlık ettiğiniz bir zaman
olmuş mudur hiç? Düşünün ve böyle bir zaman görmüşsesiniz( hatırlamışsanız )
özür dileyin ve sarın onu( kendiniz ), şefkat dolsun içinize… Şu anki zamana
gelin! Gözlerinizin içine bakın ve kendinize kendinizi, tamamen ve olduğunuz
gibi ne kadar sevdiğinizi hatırlatın! Sarılın bu halinize de, sevginin akışını
ve bu akışın gücünü hissedin ve bırakın çok derinlerde bir şeyler çözülsün
gitsin… İşte bu! Açılıyor denizler ve dökülüyor yağmurlar… Toprak kokusu… Ağaç kokusu,
yaşam kokusu! İşte bu! Her halinize bir isim verin ve üç resim yapın! Bunlardan
her birine yeni isimler verin ve birini seçin! O isimle yeni bir resim yapın ve
ona yeni bir isim verin! İşte o sizsiniz! Bugünlük de bu! Yarının son ışığında
buluşmak ve muhakkak ki buluşmak üzere… İşte bu şimdilik! ‘’
Sizi seviyorum,
Hüseyin
Akdağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder