28 Eylül 2015 Pazartesi

29 Eylül 2015 Salı ( AŞK DETOKSU 7. Gün )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 28 / 10 / 1

Günün Rehber Kartı :  Yıldız

Güneş : Terazi

Ay : Boğa ( 21:56 itibariyle )

Gün Yöneticisi : Mars

Bugün 10:46’da Ay, Venüs ile üçgen açı yaparak boşlukta harekete geçiyor. Bu da ‘’ (en büyükler/yıldızlar) kabilesinde bulunan (esin perisi/barış güvercini), (fatihler/öncüler) kabilesinde bulunan (kadın kahraman/anne) ile arkadaşlık ediyor. ‘’ anlamına geliyor. Açacak olursak, uzlaşıya açık bir hava içinde olabildiğince net, ne istediğimizden emin; bununla birlikte oluşturulan ortak olanda işbirliğine yatkın ifadeler önem taşıyacaktır.

Ay boşluktayken büyük kararlar vermemek daha lehimizedir. Daha kendi içimizde ve olabildiğince dengede kalmak çok daha yerinde olacaktır. Gün rutinindek akış içinde kalmaya çalışın. Ani durumlarda sağduyunuzu koruyarak ve içsel tartınızın hassasiyetinde yol alın. Kendi içinize çekilebileceğiniz bir an yaratabildiğinizde ya da yaratabilirseniz barış ve sevgiyle kendinizi ifade edebilme gücüne odaklanın. İhtiyaç duyduğumuz güç, tamamen içimizde, iş onu aktive edebilecek o büyülü kapıyı aralayabilmekte ki o da kelamın gücünce! Kelimelerin sesini duyun ve hangi sesin ışığında yol almayı seçtiğimiz önemli; çünkü kelimelerin kelimelerle bağı olur ve bu bağ da içinde bulunduğumuz akışı doğurur, nereden başladığımız önemli! En doğru ışığı yansıtacak olan kelimelerle başlayın! ‘’Bismillahirrahmanirrahim’’ buradan gelir aslında, bir şeye nasıl bir ışıkla başladığımız ve orada nasıl bir titreşim yarattığımız önemlidir. Tam da bu yüzden bir işe başlarken ilk andaki niyetlerimiz ve inançlarımız çok önemlidir. Bugün bunların farkında olalım!

21:56 itibariyle Ay, boğaya geçiyor. Güven arayışımızın yükseleceği iki güne giriyoruz. Huzura ihtiyaç duyarız. Doğa ile buluşmak için küçük de olsa bir zaman yaratın. Köprüden geçerken denize şöyle bir bakmak, güneşin sıcaklığını tenimizde duyumsamak, rüzgarın bizi okşayışını hissetmek, yağmurun sesini duymak, toprağın kokusunu içimize çekmek, bir ağaca dokunmak olabilir. Ayakkabılarınızı çıkarıp toprağa yalınayak basabilirsiniz! Dikkat edin ayaklarınızı üşütmeyin! Yine de tadını çıkarın!

Ay boğadayken ayaklarımız yere sağlam bassın isteriz. Maddi anlamda da süreçler toprak netliğiyle gerçekleşir. Finansal konularda daha net bir görü sağlayabileceğimiz bir zaman dilimindeyiz. Yemeyi, içmeyi fazla abartmayalım ve olabildiğince esnekliğimizi de korumaya çalışalım. İnat, boğanın gölge yönüdür ve onun bizde açığa çıkışı durumları zorlaştırabilir. Tembelliğe de kapılmayın, yatış moduna girersek işin içinden zor çıkarız. Keyifli keyifli çalışalım! İş bitirici olalım!

Gün titreşimi bize iç sesimize kulak vererek aklın ışığında kalmamızı söylüyor. Sağduyuyu korumak önemli bugün! Adil olmalıyız! Kendimize ve çevremize karşı! Kendimizi ifade ederken içtenliği koruyabilmek önemli! Yaşam bütünlüğünün farkında olmalı, onu bir bütün olarak yorumlamalı, parçaları bir araya getirmeli ve böylelikle büyük resmi görmeyi başarmalıyız.

Rehber kartımız bize ‘’yıkılan duvarların ardından önümüzde açılan yeni ufuklar‘’ı işaret ediyor. Zaman kavramı biraz daha şekil değiştiriyor. Az çok, çok az olabilir. Buradaki esneklik önemli! Haberci rüyalar, özel mesajlar, bizi heyecanlandıran işaretsel bulgular oluşabilir. İç sesinizin ışığında bunları takip ederek yolu görmeye çalışın. Henüz bir şeyleri netleştiremiyorsanız acele etmeyin, demek ki doğru zaman şimdi değil!

Gün yöneticisinin Mars olduğunu görüyoruz. Ayın koçta boşlukta olduğunu düşünürsek, Mars bizde itici bir güç oluşturabilir; bununla birlikte bu güç, çok aktif kullanımı sağlayamayacağımız bir potansiyelde kendini gösterebilir. Enerjimizi kontrollü ve bilinçli kullanmamız gerekiyor. İçsel bir düzenleme önemli! Her şey yerli yerine! Abartmıyoruz! Aklımıza ilk geleni söylemiyoruz! İki düşünüp bir konuşuyoruz! En azından bugünlük; bununla birlikte yolun ve yolculuğun farkındayız ve sadece taşları yerli yerine koyuyoruz, şimdilik bu!

ve bakalım ‘’AŞK DETOKSU’’muzun 7. gününde bizi neler bekliyor, bir haftayı tamamlıyoruz bile ve geriye kalıyor son iki hafta, bakalım ilk haftanın son çalışmasında bize neler söyleniyor:

‘’ Bugün özel bir zaman ışığıyla çalışıyoruz ve dünü bugüne taşırken, bugünü de yarına taşıma hazırlıklarına girişiyoruz ve şu an çok özel bir potansiyeli uyandırıyoruz. İlk haftamızın son çalışması ‘’anne’’ ile ilgili gerçekleşiyor ve şimdi gözlerinizi kapatın ve annenizi ilk gördüğünüz anı hatırlayın! Belki hatırlayamazsınız gibi gelebilir; bununla birlikte hatırlayacaksınız! Onun gözlerini, o gözlerdeki sevgiyi ve onun nefesini, onun bedenini, sıcaklığını ve onun karnında, onunla bir bütün olduğunuz zamanı hatırlayın ve şimdi o yolculuk, zaman ışığında dünyaya açılıyor ve şu an dünyadasınız! Yaşamla ilk bütünlenişiniz, ilk nefes aldığınız an ve şu an yeryüzündeyiz! İnsanlarla ilk tanışma, hatırlama, akrabalık, aile kavramları ve dostluklar, büyümek ve bir gün anne geride kalıyor! Bir yolculuk başlıyor! Şu an o yolculuğa çıkıyoruz ve kapılar açılıyor, şimdi arkanızı dönün ve bakın, anneniz orada duruyor! Ona sımsıkı sarılın! Ne söylemek istiyorsanız, sesli bir şekilde söyleyin! Mutlaka her şey için teşekkür edin ve onun da sizi sevgiyle uğurladığını hissedin ve şimdi yaşamın içindesiniz! Nedir istediğiniz? Nedir beklediğiniz? Hayal ettiğiniz nedir? Şimdi sorun kendinize ve şu an neler canlandığının içinizde farkına varın! Yaşam yolculuğunuz sizi hangi üç kelimeyle heyecanlandırıyor ve açın kendinizi hazır hissettiğinizde gözlerinizi, bu üç kelimenin sizi götürdüğü bir resim yapın ve bu resme bir isim koyun! Bu isim sizin anne gücünüz, dişil gücünüz olacak! Kadınlar için bu, aradıkları kendileriyken, erkekler için bu, aradıkları parçadır, işte bu, şimdilik!( Bir kişinin cinsiyeti ve tercihi ne olursa olsun bir parça vardır içinde onu tamamlayacak olan diğer parçayı aradığı, bu ya bir anne ya bir babadır çok kez, belki dişil bir baba, belki eril bir anne, buradaki ince çizginin ne anlama geldiğinin farkına varmak çok önemlidir ve kişi içindeki anne ve baba ile barışı sağladığında, işte gerçek arayış orada başlayacaktır ki bu birlikte yaratımın kapılarıdır. )

Sizi seviyorum,


Hüseyin Akdağ