18 Aralık 2015 Cuma

18 Aralık 2015 Cuma ( Kabukları Kırmak )




Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 20 / 2

Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Ölüm

Güneş : Yay

Ay : Koç ( 23:27 itibariyle )

Gün Yöneticisi : Venüs

Bugün Venüs günü! Aşk Tanrıçası Afroditin günü! Havada aşk ve tutku kokusu var! Tabii bu kokuya henüz balıkta olan ayın puslu mavisi de etkileniyor. Egzotik bir atmosfer! Venüs henüz akrepte ve onu düzenleyen Mars terazide! Aşkın evinde Savaşçı Ares Konuk! Savaşçı Aresin mahzeninde( akrep ) Aşk Tanrıçası Afrodit! Aslında ikisi de kendi karanlıklarındalar ve birbirlerine iyi davranmalılar; çünkü onlar nasıl davranırlarsa kendilerine de öyle davranılacağının farkındalar! İşte bu yüzden akıllara şu gelir: ‘’ Aşk, verdiğini, verdiğince aldığını bilmektir. ‘’ Nasıl? Samimiyetin, samimiyeti olur. Oyunlar, oyunları doğurur. İnancın yaşam olur. İnadın, karanlığın ve o karanlık önünde dikilecek yarın olur. Önce özgürlüğünü yaratmalı insan! O zaman buluşmalar gerçekçi olur!

Ay akşam saatlerine doğru( 17:15 ) Güneş ile kare yaparak boşlukta hareket ediyor olacak! Özümüzün aktığı ile geçmişi içinde saklayan duygular ayrı tellerden çalma eğiliminde olabilir. Egoyu dengeleyelim ve duyguları yönetip onları yolumuz kılabilecek bilinci uyandırabilelim! Bu önemli! Gecenin son saatlerinde Ay, balık burcundaki geniş ve derin yolculuğunu tamamlayarak koçun cesaret verici rüzgarlarının estiği zaman ışığına taşınıyor. İhtiyacınız olan, cesaret ve bunu besleyebilecek tek gerçek güç olan tutku! Aşk, kalbin çarpışıdır ve onu duyan, müziği duyar ve insanlaşır! Bunu anlamak önemli!

Öğle saatlerinde( 13:11 ) Ay- Venüs kuinkuksu söz konusu! Gerçek duygularımızı ifade edebilmek ve beklentilerimizi daha mantıklı temellere oturtarak, sağlam ve kalıcı ilişkiler kurabilmek önemli! Gün batımı sonrasında( 19:19 ) Ay- Satürn üçgeni gündeme geliyor! Yaşananları gözden geçirmek ve yeni bir dönem için daha ayakları yere basar bir rota belirleyebilmek için uygun saatler! 

Gün titreşimi bize ‘’ Dante gibi ortasındayız ömrün! ‘’ diyor ve geniş bir büyümenin ışığının farkında olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Dün, bugün ve yarın, andaki ışıkta mümkün olan yansımalardır ve onlar tek bir resimde buluştuklarında gerçek olan aydınlanır, bunu anlamak önemli! Yüreğimizin bizi çağırdığı her yer, yeni yaşamın da ışığıdır. Onun sesine kulak vermek gerekir! Bunun için ihtiiyaç duyduğumuz, bizi koruduğuna inandığımız o kemikleşmiş duyguların ötesine geçebilecek cesareti uyandırabilmektir. Rehber kartımız ‘’ölüm’’ bu süreci destekliyor. ‘’ Ölüm, doğumun ışığıdır ve insan, her an doğumu mümkün kılmadıkça eksik kalır! ‘’ diyor. Şimdilik bu!

Sizi seviyorum,


Hüseyin Akdağ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder