Gün Enerjisi ( Numeroloji ) : 23 / 5
Günün Rehber Kartı ( Taroloji ) : Şeytan
Güneş : Aslan
Ay : Başak
Gün Yöneticisi: Güneş
Bugün gün titreşimi bize ‘’ Bil ki sınırların olduğu yerde
yaşam vardır ve insan bu sınırların ötesindeki yaşama yürüdüğünde, şayet bu
yaşamda kontrol kurulabilmişse, orada cennet vardır ve cennete varan barışın
ışığını yakmış olandır. ‘’ diyor. Nedir cennet? Korkunun ötesidir. Nedir barış?
Yaşam ile bütünlenebilmiş olmak demektir.
İnsan mutlak ki sırdır; bununla birlikte bizim yaşam
yolculuğumuz bu sırrın perdelerini aralayabilecek güçte olandır. Gündüz ve gece
vardır ve her biri birlikte çalıştığında, insan yolculuğunun bütünlüğünü
yaratır. Işık ve karanlık! Bizler her birinin yaratığı ışığın toplamıydık.
Bildiklerimiz, bilmediklerimiz; bildiklerimizi bilmediklerize giden yol
yaptığımızda, hak ettiğimiz cennetin kapılarını araladık.
Bir kovan ve bir kovulan olduğuna inandırıldık; bununla
birlikte kovan kendini kovmuştur ve hatırlayan, yaşamın ışığını bulmuştur.
Yaşam kovulduğumuz değil, hak olup aldığımız bir ışıktır. Burada olmak
ayrıcalıktır. Burada olmak, cesarettir. Burada olmak, sevginin kalbinde olmak
demektir. Burada olmak, anlamı çözüldüğünde bizlerle bütünleşebilir.
Bugün Ay başakta seyrediyor, mantık ve akıl ön plana
çıkıyor. ‘’ Aklın yolu birdir. ‘’ dediğimiz bir gündeyiz ve bizim o birliğin
farkına varmamız gerekiyor. Bugün yapılacak olan gelişim çalışmaları çok iyi
sonuçlar verir. Her türlü temizlik lehimizedir. Başak dünyayı derleyip
toplamakla görevlidir; bununla birlikte buna kaptırıp kendini dağıtmaması da
önemlidir. İşte burada sınırları koymak gerekecektir.
‘’ Senin gelişimin benim gelişimimdir ve benim bendeki gelişimim
mutlak olduğunda, bu tüm yaşamın ışığını hak edişidir ve hak eden alır, hepsi
bu! ‘’ Yolculuğumuzdaki bütünlüğü fark etmek kadar, bu yolculukta benliğimizi
keşfetmiş olmak da önemlidir. Ben kimim? Benim sınırlarım neler? Nerede
kendimim? Nerede potansiyellerimi ışığa dönüştürebilmekteyim? Nerede sessizim
ve nerede yaşamla sesleştim? Sesleşmek nedir? ‘’ Ben buradayım ve bunun
anlamının farkındayım ve buna teşekkür ederim. ‘’ demektir.
Rehber kartımız cuma günü olduğu gibi ‘’şeytan’’ ve
anlaşılan ‘’şeytan’’ tekrar gelerek görevini tamamlamak istiyor. Yaşamda onun
ne anlama geldiğinin farkına varmak çok önemlidir. Bizi yöneten öfke ve bunu
besleyen korkuysa, gerçek değiliz, sadece sürünmekteyiz. Bizi yöneten artık
bizim yöettiğimiz akılsa; hoşgeldiniz, cennetteyiz!
Yaşamının ipleri
senin elinde mi? Bunlar senin yaratabilmiş olduğun şartlar itibariyle şimdideki
bilinçli seçimlerin mi? Ne kadar farkındasın her şeyin ve bunun için ne
yapabildin? Kendine ne kadar fırsat verdin yüreğinin sesini duyabilmek için ve
onun gücünün ne kadar farkına varabilmektesin?
Zihin sabote eder. Onun hep kuşkuları vardır. Olumsuz
deneyimler onu hep benzer sonuçların akışına kışkırtır; bununla birlikte yürek
cesaretle uyanır ve onda aklın ışığı yandığında, o artık cennetin kalemi olup
yazmaktadır. Her şey nasıl olursa olsun, her şey içeriden dışarı taşandır,
sizin oluşunuz emin olun ki önce sizi, sonra yaşamı kurtarır.
Cuma ‘’şeytan’’ bize rehberlik etti, sizin nasıldı
bilmiyorum; ama benim o gün sınırlarım epey zorlandı ve esneyerek, irademi de
koruyarak kontrol kurmam gerekti. Dün rehber kartımız ‘’güneş’’ti ve dün benim
için güçlü bir gündü. Yüreğime ışık doğdu, özellikle akşam saatlerinde ve o
dönem Venüs- Güneş kavuşumu ile Merkür- Pluto üçgeni gerçekleşiyordu.
Bugün tekrar ‘’şeytan’’ karşıma dikildi ve ben şu an onun
daha farklı bir görev taşıdığını düşünüyorum. Dün gevşedik ve bugün
hatırlayabilmeliydik. Neyin önceliğimiz olduğunu bilmeliydik. Sınırları hep
bilmeli ve bu sınırlar dahilindeki özgürlüğü yaratabilmeliydik. Sınırsız olmak,
özgür olmak demek değildir. Sınırların gücünü elimizde tutuyor olmak, gerçek
özgürlüğün kendisidir.
Bugün hatırlamamız gereken, sorumluluk yaşamda daimidir.
Uyumak bile aslında uyumak değildir. Yaşam rüya boyutlarda da devam etmektedir.
Bize düşen gölgelerimiz ardındaki ışığı bulabilmektir. Öfke dediğimiz, aslında
bizi korumakla görevli bir gücün kontrolden çıkmış halidir. Önümüzü görelim;
bununla birlikte saldırmak yerine yönetmeyi tercih edelim. Bastırmak yerine,
onunla iletişim kurabilelim ve onun tamamen kendimizde cevapları olan bir
gerçeklik olduğunu fark edebilelim.
Merkeze gelmeliyiz. ‘’ Kim ne yaptı ve neden? ‘’ yerine ‘’
Ben ne yaptım ve şimdi ne yapabilirim? ‘’ sorusunu sorabilmeliyiz. ‘’ Bundan
daha iyi nasıl olur? ‘’ Aha yaşamın ışığını yakacak soru budur; bununla
birlikte cevaplar ‘’ O şöyle şöyle yapsa/olsa… ‘’ değil, ‘’ Ben şunun, şunun
farkına varıp kendi yaşamımın gücünü ele almak için şunu, şunu, şunu yaparak
başlamalıyım. ‘’ şeklinde olmalıdır.
Her şey berbat gözükebilir; bununla birlikte emin olun
insan, her durumun üstesinden gelebilir ve bunun içinden çıkabildiği gibi bunu
bir şansa da dönüştürebilir. İnsan sonsuz yaratıcı gücün kendisidir ve emin
olun içinde bulunduğumuz her hikaye aslında bizim inşa ettiğimizdir ve mutlaka
bu yapı, güçlü bir yaşamın temelleri olabilecek güçtedir.
Bazen durmak, bazen harekete geçmek gerekir. Şu an nerede
olduğumuzu yalnızca yüreğimiz bilir. Onun sesini duymak için öfke ve korkunun ötesindeki şehirlere varmak
gerekir. Vatan oradadır ve oraya vardığımızda, yaşam da bize sesini duyuracaktır.
Şimdilik bu!
Sizi seviyorum,
Hüseyin Akdağ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder