Her günün farklı bir ışığı vardır ve her günün ışığı bize yeni bir günün ışığını yarattırmaktadır, farkındaysak olur, değilsek, her gün birbirinin aynısı olur, ışığı yakmak gerek, işte bu!
Bugün Ay günü ve Ay ikizlerde, iletişim
enerjisi aktif, düzenleyicisi Merkür boğada, güven ihtiyacı içindeyiz. Ayın, Ay
düğümü ve Kiron ile T- karesi söz konusu, ruh ve beden bizden bir düzen içinde
derinliklerimizin ışığını dikkate almamızı istiyor. Ay- Jüpiter- Satürn ve
Neptün arasında büyük kare söz konusu! Değişken burçlardaki bu büyük kare
bizden çözüme odaklanmamızı bekliyor. Kilit noktasının ne olduğu net olarak
bulunabilmeli ve orada çözülme sağlanabilmeli! Bundan kaçmaya meyilli bir
enerji söz konusu! İşaretler takip edilmeli, buradaki odak ve gerekli yapılanma
sağlanmalı, daha yukarıda olanla böylelikle bağ kurulmalıdır. Elimizdeki iş
bitmeden yeni bir iş, abesle iştigal olacaktır. Ay gece saatlerinde boşlukta
olacak, bu saatlerde kendimizi daha rutin süreçlerde bırakmamız ve ortalığı
toparlayarak kendimizi yarının yüksek enerjisine hazırlamamız çok daha yerinde
olacaktır. Gün titreşimi bizden seçimlerimizin öneminin farkında olmamızı
istiyor. Yol birdir; bununla birlikte onu aydınlık ya da karanlık ile
parlatacak olan, insanın bu yoldaki seçimleridir. Rehber kartımız ‘’kader
çarkı’’ şimdi ‘’hatırlama zamanı’’ diyor ki bunu anlamak çok değerli! Şimdilik
bu!
Bugün Güneş günü ve vakit bizden kendimizi
bulmamızı ister. Güneş koçta, başarının yolu cesaret; bununla birlikte
düzenleyicisi Mars yayda, geri harekete hazırlanıyor ve bir gezegen geri
harekette gölge yönlerini göstermeye daha meyillidir. Aptal bir iyimserlik ve
gereksiz bir fanatizm ile hareket etme durumu da söz konusu olabilir. Buna
dikkat etmek gerekir. Cesaret, yüreğinin sesini duyarak vakti gelmiş olan adımı
atabilmektir. Yüreğin sesini duymak, şüphenin ötesine geçebilmişliktir. Mars,
Jüpiter ile kare( 10- 24 Nisan ), bizden netleşme ve bunun için gerekli
sadeleşmeyi gerçekleştirmemizi istiyor. Merkür’ün Neptün ile sekstili( 10-12
Nisan yaklaşan / 12 Nisan kesin / 12- 14 Nisan ayrılan ) ve Jüpiter ile üçgeni(
10-14 Nisan yaklaşan / 14 Nisan kesin / 14-19 Nisan ayrılan, bu zaman diliminde
çok özel işaretler almanın mümkün olabileceğini söylüyor. Yüreğinizi açık
tutun! Ay ikizlerde, Merkür’ün bahsettiğimiz etkisini parlatır bu durum! Ay’ın
Mars ile karşıt, Venüs ile sekstili var! İçsel bir gerilim hissedebilirsiniz,
bu gerilimi nasıl dengelediğimiz çok önemli! Akşama doğru Neptün ile kare
doğuyor, Satürn ile karşıt ve Jüpiter ile kare de gece saatlerine doğru
gündemde olacak! Mümkün mertebe kendimizle kalmakta fayda var. Size kendinizi
daha iyi hissettirebilecek bir şeyler bulmaya çalışın! Daha çok dinleyin,
içselleştirin ve kendinizi buna hazır olduğunuza inandığınız anda ifade edin!
Gün titreşimi bizden daha geniş bir algı geliştirerek yolculuğumuzun olduğumuz
yerinde, neye ihtiyaç duyduğumuzu daha iyi anlamamızı istiyor. Rehber kartımız
‘’güç’’ bizi varma ihtiyacında olduğumuz yere vardıracak tek yolun sevgi
olduğunu hatırlatıyor. Bunu anlamak gerek! Şimdilik bu!
Bugün Satürn günü ve Satürn yayda ve
retro, Mars ile kavuşum yaparak güçlü bir yayılım gerçekleştiriyor, inançların
sorgulandığı bir süreçten geçiyoruz ve güven ihtiyacı içindeyiz, bu dönem körü
körüne bağlanmanın ötesine geçmemiz gerektiğinin farkında olmalıyız. Zaman,
gerçeği görme zamanı ve asıl sınav burada başlıyor ki gerçeği görmek, herkesin
görmesini istemek ve bunu başaramamasına tahammül edememek olmamalı! Süreç
bizden anlayış ve hoşgörü içinde birleşmemizi istiyor. Fikir ayrılığı, yürek
ayrılığı olmamalı! Yürekler hep birdir. Henüz farkında olmadığına inandıklarım
varsa, farkında olmadıklarım vardır, bu kesin ve bu farkındalığı sağlayacağım
yer de benden başkası değil! Bilmek çözüm değildir! İş, bilginin ışığı
olabilmektir. Herkes bilmek zorunda değil; bununla birlikte biz bildiğimiz her
neyse, onu taşıyabilmeliyiz. İşte bu sorumluluk gerektirir ki Satürn tam
olarak bu tema ile ilgilidir. Hatırlayın, dilediğinizce yaşamda yol
alabilirsiniz; bununla birlikte aldığınız yolca bir yarın var etmişsinizdir.
Her ektiğiniz, mutlaka bedenlenir ve birgün sizinledir. İşte bu yüzden yüreğe
ne ektiğimiz, ne kadar o yürek olup birleşebildiğimiz ve sevginin ne demek
olduğunu hatırlayabildiğimiz önemlidir. Sevgi, ayrışmaktan öte, birleşmektir.
Bize vuran, bizden değildir değil! Bize vuran, kendinde değildir ve kendine
geldiğinde, muhakkak nerede olduğunu da bilir; zira onun gördüğü ile benim
yaşadığım aslında aynı şey değildir. Bu hepimiz için geçerli! Daim bilin ki
hiçbir şey aslında göründüğü gibi değildir. Daha derinde olana açıldığında
gözümüz, artık yolun ve yolculuğun ne olduğu fark edilebilir.
Ay bugün boğada, öğle saatleri itibariyle
boşlukta, bu saatler itibariyle büyük kararlar almamakta fayda var.
Esnekliğinizi korumaya çalışın. Ayın Ay düğümü ile üçgeni, Kiron ile sekstili
söz konusu! Öğle saatlerine kadar Ay, Satürn’ü göremiyor olacak. Sistemli
hareket edebilmeliyiz ve ruhsal çözülmeler, duygusal boşalımlar söz konusu
olabilir. Böyle zamanlarda mutlaka derin nefesler ile kendinize tamamen güvende
olduğunuzu ve her şeyin yolunda olduğunu hatırlatın. Bunu hatırlamak çok
değerli; çünkü hatırladıklarımız, anın ışığında bir çağrıdır yenilenmekte
olana! Gün titreşimi kurduğumuz düzenin yarının ışığı olduğunu hatırlatıyor,
bunu anlamak gerek, ertelediklerimiz, ayağımıza bağ olandır ve her seferinde
bir şeyler daha da yavaşlayacaktır; bununla birlikte aceleci olmamanın çok daha
lehimize olduğu bir zamanda olduğumuzu hatırlatıyorum, küçük ve emin adımlarla
yürüyelim! İhtiyacımız olan netlik! Rehber kartımız ‘’ermiş’’ bilincin
doruklarından bahsediyor, gündüz yolculuğunun yani bilinçli yolculuğun en üst
deneyimi! Kendimizi dinlemeye ve gerçeğimizin ne olduğunu bulmaya ihtiyacımız
var! Meditasyon ve hafif nefes çalışmaları için iyi bir zaman!
Hatırlamak! Şimdilik bu!
Bugün Venüs günü ve Venüs koç burcunun ilk
derecelerinde ilerliyor, Kiron'dan aldığı ışığı Güneşe taşıyor, iyileşmeler ve
yaşam ışığında görünür buluşmalara doğru çekilmeler! Dün dünde kaldığında,
yarının ışığı bugünde uyanır; çünkü aslında varsa, bugün vardır ve o bugün,
andır! Bunu anlamak gerek! Venüs, Mars ile üçgen! Eril ve dişil birbiriyle çok
şeyi tamamlayarak yeni oluşumların kapılarını aralayabilir! Şu an Venüs daha
güçlü, dişil enerji daha aktif, kendimizi ifade edebilme ihtiyacındayız. Sessiz
kalma değil, sesimizi barışa çağrı olarak yaşama katma zamanı! Biz içimizdeki
sese kulak verdiğimizde, su akıp yolunu bulacaktır. Ay yüceldiği boğa burcuna
geçmiş bulunuyor, sabah saatlerinde Jüpiter ve Satürn tarafından
sıkıştırılıyor. Ne istediğimiz ve neye ihtiyaç duyduğumuz arasındaki buluşma
sağlanmalı! Seçimler ve yaşamın bize sunduğu fırsatlar, bu iki kavramın
birbirleri ile harmanlanışı bir bütün olmalı! Fırsat, altın tepside bize
sunulan değil, insanın aklıyla yarattığıdır, yolu ışığa çevirişidir. Bunu
anlamak önemli! Akşam saatleri Jüpiter ve Neptün'ün, Ay ile uyumlu
açıları görülüyor. İçsel buluşmalar için verimli bir zaman dilimi! Gece on
ikide Sindirella’nın arabası bal kabağına dönüşüyor; çünkü Pluto sahnede
beliriyor! Kötü kalpli cadıdır Pluto, bizim karanlık yanımızdır. Onunla
kurduğumuz ilişki ve sağladığımız çözülüm önemli! Kırmızı elmayı yemek
içinizden gelmiyorsa, teşekkür edin, hepsi bu! Gün titreşimi, geçtiğimiz iki
günün, bugünde anlamını bulmakta olduğundan bahsediyor. Rehber kartımız ‘’mahkeme’’
uyanışın vaktinde olduğumuzdan bahsediyor. Öyle bir yere geldik ki bundan
sonrasına geçebilecek olanlar, tüm samimiyetleriyle prensesi kurtarmak için
yola çıkmış ve tüm zorlu yolculuk boyunca yüreklerinin ışığınca korunmuş
olanlar! Şimdilik bu!
Bugün Jüpiter günü ve Jüpiter başakta
retro, bizden içsel büyümemizi destekleyecek olan sadeleşmeyi
gerçekleştirmemizi istiyor. Jüpiter, Ay düğümü ile kavuşum, bu durumu kadersel
bir temaya ulaştırıyor; Satürn ile kare, bizden yaşamı daha bütünsel bir ışıkla
kucaklayan bir gerçeklik duygusu geliştirmemizi istiyor; Neptün ile karşıt,
soyut ve somut arasındaki dengeyi korumamızı, soyuttan alıp somutu beslememizi
öngörüyor; Pluto ile üçgen, bizi radikal değişimlere çekiyor. Öyle bir kapıdan
geçiyoruz ki ancak çıplak kaldığımızda bu kapıdan geçebilmek mümkün! Yaşam
bizi, bizi koruduğuna inandığımız kıyafetlerden bir bir soyuyor ve
saflaşıyoruz, özleşiyoruz. Bizi koruyabilecek olanın, olduğunu sandıklarımızdan
çok daha öte olduğunun farkına varıyoruz ve varabildiğimiz kadar o kapının
ardında bizi beklemekte olanın ne olduğunu hatırlıyoruz.
Yeni Ay esnasında Ay düğümü, Ay ve Güneşi
görmüyor olacak! Bu çok ilginç bir durum! Ay düğümü, kadersel döngüleri
anlatır. Bu yeni Ay, yaşam formumuzda geçiş yaşayacağımız bir zaman dilimi!
Biraz dağınık bir enerji var ve bizim bu enerjiyi ne kadar onun doğasını
anlayarak yönlendirdiğimiz çok önemli! Uranüs, Ay ve Güneş ile kavuşum! Ay ve
Güneşi bir araya geldiklerinde bir bütünü oluşturan iki sevgili gibi
düşünebilirsiniz. Güneş bilincimizdir, aydınlıktır, erildir, koruyucudur. Ay,
bilinçdışıdır, karanlıktır, dişildir, doğurgandır. Yeni Ay’da bu iki parça
buluşur ve aynı frekansta bir ışıma gerçekleştirir. Birbirini tamamlayan iki
parçanın birbiri içinde eriyip yok olması ve daha büyük bir varlığın oluşması
gibi! İki sevgilinin özlemle birbirlerine sarılmalarının bizde yarattığı o
titreşimi düşünün! Saklı olan, görünür olur. Sır, aşikar bir hal ile yaşama
iner. Bu zaman çok değerlidir. Bu buluşmaya varlığını katan Uranüs, elektriksel
bir enerji taşır ve asi ruhludur. Zaman, değişim zamanı! Direnmek bunu engelleyemeyecektir.
Hele sahnede Uranüs varken! Satürn ile üçgen söz konusu, havada kalan bir
şeyler var ve bizim özde olanı bulmamız gerekiyor! Bu zaman ya öylesine
geçirilir ya da gerçek bir şans olması adına diriltilir! Pluto ile kare, iç
savaşlar çözüm olmayayacaktır. Bizden bilinen kalıpların ötesinde bir ışığı
uyandırmamız isteniyor! Bilgenin kalemi, insanın zekası ve bu zekanın ışığıdır.
Yolu gör ve o yolda ol, seni sende ve o seni bütünde kılacak olan budur.
İhtiyaç duyduğumuz güven, kendimizi suyun akışındaki o kutsal ışığın bizimle
buluşmasına bırakabilmekte! Bunun anlamı, özde olanı hatırlayarak yol
alabilmek! İşte orada çözülme gerçekleşir ve yarın yeni bir gün olacak, yarının
yeni bir gün olması için dün, dünde kalacak, bunu anlamak önemli!
Gün titreşimi, iç sesin uyandığı bir
dönemin ulaştığı bir üst noktadan bahsediyor. İçinde bulunduğumuz gece
yolculuğu, bilinçdışı aklın serüveni, kahramanın ölümü ve yenilenen doğumu,
işte bu anda gerçekleşiyor. Rehber kartımız ‘’asılan adam’’ bize ‘’ Artık direnme,
direnmen yarına geçişinin önündeki engel! ‘’ diyor. Haydi aç kapıyı, doğan gün
sensin, bunu bil ve nefesin o ışıkta yenilensin! İşte şimdi!
Yeni Ay zodyakta neleri uyandırıyor:
Ay burcunuzu ‘’ Siz farkında olmadan sizi
kendisine çağıran! ‘’ olarak okuyun, Güneş burcunuzu( öz burcunuz ) ‘’ Benim
kendisine doğru yol alma ihtiyacında olduğum! ‘’ diye okuyun, yükselen
burcunuzu ‘’ Kullanma ihtiyacında olduğum yöntem! ‘’ diye okuyun!
KOÇ
Aşkın sahip olduğu en güçlü sayfa!
BOĞA
Gören göz uyanıyor, onun ışığına güven!
İKİZLER
İşte şimdi yarının ışığını yakacak olanla
buluşuluyor!
YENGEÇ
Sahip olduğun gücü şimdi yaşamın ışığına
katma zamanı!
ASLAN
Artık bildiklerini kullanma zamanı!
BAŞAK
Bil ki içinde bulunduğun bu şafak
karanlığı seni sırrın olan ışığın doğumuna çağırıyor! İzin ver kuralların
yerini ruhunun ışığı alsın!
TERAZİ
Alman gereken alındı, vermen gereken
verildi, hesap tamam, şimdi bir sonraki aşamaya geçilmeli! Hatırladıklarının
ışığın olarak yaşamında doğmasına izin ver ve peşinden git, yeter!
AKREP
Şimdi yaşamda değişme vakti gelmiş olanın,
seninle yeni bir ışık kazanma zamanıdır, o her neyse, seninle, ona ruhunu kat
ve o ruhta kendine kendini kat, yeter!
YAY
Sahne senin, şimdi ışık olup kendine
yürüyebilirsin!
OĞLAK
Bulduğun en basit cevap, yolun ışığını
yakacak düzen olacaktır, bunu bil!
KOVA
Şimdi yaşamın seni çağırdığı yolda yürü ve
o yolda yürüyen sen olduğunda, artık o yol da yeni bir ışık olur ve kök salar
yaşama! Anla!
BALIK
Sahip olduğun en yüksek güç, ruhun
kitabını okuyarak yol alabilmektir, aç ve oku, şimdi, hepsi bu!
Sizi seviyorum,
Hüseyin Akdağ
Yeni Ay zamanları, başlangıç
zamanlarıdır. Bu zamanlarda uyandırdıklarımız, kadersel anlamlar taşır. Koç
burcunda gerçekleşen bu yeni ay, yüksek bir enerji taşıyor. Bu enerjiyi nasıl
yönlendirdiğimiz ve süreçlerin ne kadar farkında olduğumuz önemli! Ritüelimiz
yeni bir zamana hazırlık ve dünde bıraktıklarımızın bugüne yaktığı ışığı
uyandırmak olacaktır.
İçerik
* Ateş Aktivasyonu( Ruh ve Beden
Dengelenmesi )
*Ay Mitolojisi( Kadim Zamandan
Bugüne Ayın Yolculuğu )
*Gökyüzü Günlüğü( Dönemin
Yaşamımızı Nasıl Etkilediği )
*Yeni Ay Ritüeli( Özgürleşme ve
Yaratım )
Katılım sayımız sınırlı
olduğundan lütfen kayıt yaptırınız.
Bugün Merkür günü ve Merkür günün ilk
saatlerinde boğa burcuna geçmiş bulunuyor! Merkür boğada sağlamcıdır. Kendimizi
güvende hissedebilmek için ne yapabiliriz? Düşünme eğiliminde olduğumuz bu!
Finansal konularda önemli kararlar alınabilir; bununla birlikte Merkür’ün Jüpiter
ve Satürn tarafından ‘’Thor’un çekici’’ dediğimiz bir açı kalıbı ile
sıkıştırılmış durumda olduğunu hatırlamamız gerekir ki ikisi de retro! Süreç
bizden öncelikle gerçekten ne yapmak istediğimizden emin olmamızı istiyor ve
bunun bizim için yaşam gelişimimiz adına ne anlam ifade ettiği önemli! Gerçekçi
yaklaşımlar ve samimiyet! Ne efendi ne köle ol diyor bize zaman, sadece yolda
ve o yolda, kendinde ol! Ay koça geçmiş bulunuyor, hareket enerjisi yükseliyor!
İki günlük dağınıklık, canlılık halini alabilmiştir. Venüs de koçta! Ben bu
sabah daha rahat uyandım! Venüs'ün de Mars ile üçgeni( 6-12 Nisan yaklaşan / 12
Nisan kesin / 12-17 Nisan ayrılan ) başlıyor! Mars retro etkilerinin de kendini
hissettirmeye başladığını göz önünde bulundurmak lazım! İkili ilişkilerde
gerçekten ne istediğimizin farkında olmak önemli! Bunu dürüstçe ve hoşgörüyle
ifade edebiliyor olmak! Gece saatlerinde Ay- Güneş kavuşumu, koçta
gerçekleşecek olan yeni ayın etkilerini göstermeye başlayacak! Koçtaki yeni ay,
hareketlendirici ve ‘’başlangıç’’ kavramının önem kazandığı bir enerjidir.
Düzenleyicisi Mars ve Jüpiter olacak! Anlamamız istenen: ‘’ Cesur ol; bununla
birlikte bunun aptal olmak demek olmadığının da farkında ol! ‘’ Ayın Satürn ile
de üçgeni var! ‘’ Kontrolsüz güç, güç değildir. ‘’ Bunu anlamak gerek! Gün
titreşimi ‘’güneş’’ vurgusuyla, bugün bir doğumun gerçekleşmekte olduğundan ve
beş- altı günlük zorlu bir sürecin geride kaldığından bahsediyor. Bu beş- altı
günde farkına vardıklarımız, yarının ışığı olacaktır. Rehber kartımız
‘’denge’’; ‘’ölçülülük’’ ve ‘’ilerlememizi sağlayacak doğru karışım’’ ile
karşımıza çıkıyor ve bunu sağlamak için ihtiyacımız olan, parçaları bir araya
getirerek iç sesimize kulak verebilmek! Şimdilik bu!
Bugün Mars günü! Mitlerde ‘’Savaş
Tanrısı’’ olarak geçen Mars, Yunan mitolojisinde Ares olarak çıkar karşımıza,
en sevilmeyen, en çok utanç verici duruma düşmüş Tanrıdır. Phobos(korku) ve
Deimos(dehşet) dört büyük yardımcılarından ikisidir. Ares’in bir destanda şu
şekilde bahsi geçer:
Bulutları devşiren Zeus yan yan baktı,
dedi ki;
Böyle ağlayıp durma dizimin dibinde dönek.
Olympos'ta oturan tanrılar arasında benim
en tiksindiğim tanrısın sen!
Hep hır gür kavga, savaş senin işin gücün,
ele avuca sığmaz huysuzluğun, biliyorum,
Annen Hera'dan miras sana.
Ben de ona zorla dinletirim sözümü,
Onun öğütlerinden geldi başına, ne
geldiyse.
Ama böyle acı çekmene de dayanamam, benim
soyumdan gelmişsin bir kere, benden doğurdu anan seni,
Yoksa bu yıkıcı bu karıştırıcı huyunla,
bir başka tanrıdan doğmuş olsaydın sen,
Çoktan Uranüsoğullarının yurdundan ta
aşağılarda bulurdun kendini.
Savaş, insanın kendiyle savaşıdır ve bu
parça, hepimizde aktif olarak vardır. Kimimizde daha güçlü, kimimizde daha
saklı! Savaşçı kahramanımız, yani o parçamız, bugün bilinçdışını temsil eden
Ay, mistik yönelimleri temsil eden Neptün ve kadersel döngüleri temsil eden Ay
düğümü ile kare yapıyor. Kare, onu oluşturan unsurlar arasında denge kurmamızı
isteyen bir açıdır. Mars ‘’şeytan’’ ile bağdaştırılan Pluto ile akrabadır.
Pluto, Mars’ın daha yüksek bir oktavıdır. İhtiyacımız olan, onu yok saymaktan
öte onunla mümkün ilişkiyi kurmaktır; zira ‘’ Ama böyle acı çekmene de
dayanamam, benim soyumdan gelmişsin bir kere, benden doğurdu anan seni, ‘’
derken Zeus, aslında bunu hatırlatmaya çalışmaktadır. Kötü, iyiden ayrı
değildir. Tao felsefesini hatırlayın: ‘’ Her iyinin içinde bir kötü, her
kötünün içinde bir iyi! ‘’ ve seçim, insanın yaşam olarak bedenlenişi!
Mars, retro( geri hareket ) yapmakta olan
Satürn ile kavuşum halinde ve kendisi de retro etkilerini yavaş yavaş
göstermeye başlıyor. İçimizdeki fanatizm kendi şeytanımız olacaktır ve bu bize
kendimizi her zaman utanç verici bir durum içinde buldurur; çünkü savaştığımız
ve bu savaşta adil olmadığımız her an, kendi karanlığımızı yolumuza
ekişimizdir. Bu mutlaka burun buruna gelip onun ne olduğunu hatırlayacağımızdır.
Güç, sorumluluktur demektir ve bu daim sağduyu gerektirir. Korktuğunuz için
değil, inandığınız ve bunun anlamının ne olduğunu bildiğiniz için adil olmak!
İşte şimdinin en değerli ödevi! Mars yani Ares’in yasak aşk yaşadığı Afrodit(
Venüs ) bugün Mars’ın yine yöneticisi olduğu akrep kadar rahat hissetmediği koç
burcuna geçiyor. Venüs, yakın ilişkileri ve parayı temsil eder. Bahsettiğimiz
bu ödev burada da derin bir anlam taşıyor. Şimdi iş, içimizdeki yakıcı gücü en
doğru şekilde harekete geçirmekte!
Ay balıkta, hava puslu, Ay düğümü ile
karşıt, Pluto ile sekstil, Kiron ve Venüs ile kavuşum; puslar içinde
kaybolmaktan öte o puslar ardında belki bu zamana kadar bu kadar yoğun
varlığını hissedemediğimiz gerçekliği bulmamız gerekiyor. Şeytanımızla dost olmak!
Jung’un dediği gibi ‘’ Kişi, karanlığın bilincine vararak aydınlanabilir.
‘’
Gün titreşimi bir şafak karanlığından
bahsediyor ve rehber kartımız ‘’araba’’ ‘’bilinçli aklın gerçekliği anlamamızı
sağlayan ikilik’’ ile kurduğu ilişkinin öneminden bahsediyor. Şimdilik
bu!
Bugün Ay günü ve Ay balıkta, hava puslu, enerji yayvan, ruhsal ışıklar
etrafta dolaşıyor, farklı bir dili var bugün dünyanın ve bizim o dil içinde,
bugünde ihtiyacımız olanı bulmamız gerekiyor! Yarın itibariyle Mars retro
etkileri de kendini göstermeye başlar, Satürn retro, daha makul olmakta, aklın
kaleminde kalmakta fayda var. Yol tüm pusluluğuna rağmen bize daim ışığı yakar,
yeter ki onu görmeye açık olalım, işte bu çok önemli! Daha az şikayet etme,
daha çok çözüm üretme ve bizim neleri daha farklı yapmamız gerektiğinin
hatırlatılmaya çalışıldığının bilincine varma dönemi! Ay bugün Mars ile kare,
Neptün ile kavuşum ve akşam saatlerine doğru Jüpiter ile karşıt! İçsel bir
savaş söz konusu, bu savaşın ötesine geçerek birleşmenin yolu, ruhsal büyümenin
ve bunun bize hatırlattıklarının yaşamımıza rehberlik etmesine izin verebilmek!
Bilinçdışı aktif bir enerji yayıyor, kavramlar dağılıyor ve eriyor! Rüya gibi
bir algı söz konusu! Jüpiter şimşekler çakarak bu duruma karşı koyuyor ve
bizden tüm bu bulanıklık içinde dahi yolculuğun devam etmekte olduğunun ve
bizim bunun için bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkına varmamızı istiyor.
Gün titreşimi çok iyi ölçüp tartmamızı; bununla birlikte her tartılanın biz
olduğumuzu hatırlayarak bunu yapmamızı ve kabul içinde, evrenin sırrının,
insanın kendisine varan bir yol olduğunu bilmemizi istiyor. Ölçülü ve kontrollü
bir yol ışığına ihtiyacımız var! Rehber kartımız ‘’imparatoriçe’’ bugünün
yaratıcı bir ışık taşıdığını vurguluyor! Yarın, bugün kendisine gebe olan bağ,
doğumunu gerçekleştiriyor olacak. Bize düşen, bugün o bağın ne olduğunu bulmak
ve işaretlere açık olarak, seçici geçirgen bir ışıkla özümüzdeki anlama
kendimizi açmak! Her rüzgar, yol değildir! Yolu olanın, yoluna hizmet eden
rüzgar, hakikatin kendisidir. Bunu anlamak gerek! Şimdilik bu!
Bugün Güneş günü ve Güneş, jenerasyon
planetleri olan Uranüs ile kavuşum, Pluto ile kare, önemli çarpışmalardan
geçiliyor! Bu dönem neyi sağlamaya çalıştığımız, çok önemli bir anlam
taşıyor!Kimlik arayışımız söz konusu! Kahraman gece yolculuğunda ve bilinçdışı
aklın sınavlarından geçiyoruz! Bildiklerimizin ötesinde, fark etme ihtiyacında
olduklarımız var ve yeniyi keşfetmek adına casaret! Ben, sen ve bu iki kavramın
birbirleri ile olan ilişkileri yaşamımızda önemli bir noktada! Ay kovada,
Satürn ve Uranüs ile sekstil, en büyük sınav, kendimizle olan sınav ve bunu
vermek, yaşamın bize hatırlatmaya çalıştığı o sade ve basit; bununla birlikte
çok değerli olanı duymaktan geçiyor! İşbirliğine açık olmakta fayda var! İnsan
sosyal bir canlı ve bu titreşimin yarının kapısı olduğunun farkına varılmalı!
Gün titreşimi duvarların yıkılmakta olduğunu hatırlatıyor! Özgürleşmenin ışığı
budur ve rehber kartımız ‘’güneş’’ içinde bulunduğumuz zamanın hak edilmiş bir
yoğunluk olduğunu hatırlatıyor ve bizden bunun sorumluluğunun yol olduğunun
farkına varmamızı istiyor! Şimdi gerçek sınav, bizim samimiyetimiz! İnancı
sağlam temeller üzerine kurulu olan, yolu açar! İşte ışık bu! Şimdilik!
Bugün Satürn günü ve Satürn yayda retro,
T- kare olarak sıkıştırılmış durumda, sahnede Neptün ve Jüpiter var, bizden
ruhsal varlığımızın yaşam yolculuğunda nasıl bir anlam taşıdığını hatırlamamızı
istiyor. Ruh ve beden, bu kavramlardan güçlü bir sentez ortaya çıkarmamızı
istiyor! Geniş bir vizyon ve farklı fikirlere açıklık! İhtiyacımız olan bu! Ay
kovada, içimizde özgürlüğün rüzgarları esiyor, ekip ruhu yükseliyor ve hümanist
bir doğa, yeter ki ayaklarımız yere basıyor ve esneklik korunuyor olsun! Mars ile
sekstil sabah saatlerinde, Güneş ile sekstil gece saatlerinde kendini
gösteriyor! Bize ‘’ Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün! ‘’ diyor!
Bunu anlamak önemli! Kimin neye inandığından önemlidir inançların nasıl bir
mozaikle yaşama kendini kattığı ve nelerin oluşumuna kaynak sağladığı! Gün
titreşimi seçimlerimizin önemini hatırlatırken kendi gölgelerimize sıkışıp
kalmamamız konusunda bizi uyarıyor! Eleştirdiklerimiz, eleştirilişimizdir. Kime
nasıl davranırsak kendimize de öyle davranıyoruz zira, bu kesin! İhtiyacımız
olan, kendi cevabımızı bulmak! Tüm bunların bana anlatmaya çalıştığı şey nedir?
Anlatmak değil, anlamak; bu en gerçekçi anlatımdır. Rehber kartımız ‘’güneş’’
geride kalanı hatırlamamızı ve bugünde olanı diri tutarak yaşamın sorumluluğuna
bu diri ışıkta yol almamızı istiyor! Şimdilik bu!
Bugün Venüs günü ve Venüs balık burcunda,
Kiron ile kavuşum, belki varlığının farkında bile olmadığımız derin yaralar hem
sızlıyor hem iyileşiyor ve tam karşısında duran Ay düğümü, Jüpiter ile kavuşum
halinde; ‘’ Aşk ile büyüyorum! ‘’ diyor. Tabii burada aşkın bizim için ne anlama
geldiği önemli! Ay oğlakta, sorumluluk ve disiplin gerektiren temalar gündemde,
Kiron ve Venüs ile sekstil söz konusu, ihtiyacımız olan ‘’iyileştirecek olanı
bulmak’’ ki bu tema, yeryüzünde olma sebebimizi hatırlamaktan geçiyor! Ruhsal
anlamda çok önemli mesajların olduğu bir dönemdeyiz! Gün titreşimi bizden, daha
geniş bir algı ile olayları çözümlemeyi başarmamızı istiyor. Basit ve sade
olan, en büyük sırrı içinde barındırıyor olandır. Yüreğimiz bizi daim ona
çağırır. Bunu anlamak önemli! Rehber kartımız ‘’güç’’, bizi güçlü kılacak tek
şeyin ‘’barış ve sevgi’’ olduğunu hatırlatıyor. Hareket, ancak o zaman anlam
kazanır; aksi, sadece sınavdır. İşte bu, şimdilik!
Bugün Jüpiter günü ve Jüpiter başakta,
öğleye doğru Ay ile üçgen yapıyor, dünya yaşamına doğrudan bir etki söz konusu,
Satürn ile kare, Satürn'ün düzenleyicisi konumunda, Satürn retro, kendi
düzenleyicisi Merkür koçta, enerji dağılmaya ve gerçeklik duygusunu yitirmiş
bir fanatizm geliştirmeye müsait, odağımızı korumakta ve geri bildirimlere
açık, bu anlamda uyumlu bir hal geliştirebilme ihtiyacımız var. Körü körüne bir
savaş asla bizi gerçek bir zafere taşımayacaktır. Bunu anlamak gerek! Ay
oğlakta, ketum bir hava taşıyor, Güneş ile kare; Güneş, Pluto’dan da kare
alıyor; Pluto, Ay ile kavuşum, bir kimlik kargaşası söz konusu, kendimizi nasıl
tanımlayabildiğimiz önemli! Jüpiter ile üçgen, ihtiyacımız olanın
‘’sadeleşmek’’ olduğunu vurguluyor! Bu durum, beden sağlımız için de geçerli!
Gece saatlerinde Ayın, Merkür ve Uranüs ile kareleri de devreye giriyor!
Uranüs, Güneş ile kavuşum! Sinirsel yükselişler olabilir; zira Uranüs, elektrik
enerjisi taşır. Ayaklarınızı ılık tuzlu suya sokun, çıplak ayakla toprağa basın,
toprağa dokunun, bir ağaca sarılın, temiz havada yürüyün, bu enerjiyi
dengeleyin! Aynı saatlerde Ay düğümü ile de üçgen var, ne yaptığınıza dikkat
edin; çünkü bu tahmin ettiğinizden daha büyük anlamlar taşıyor olabilir! Derin
nefesler alarak ilerleyin! Gün titreşimi bizden yıkılmakta olan duvarların
farkına varmamızı isterken( bu hafta bu tema yoğun vurgulanıyor ve şu an hiç
planlamadığım bir otobüs yolculuğundayım! ) rehber kartımız ‘’imparator’’
sürece hakim olmak adına varlığımızı daha derin bir ışıkla ele almamızı
istiyor! Şimdilik bu!
Ay : Oğlak ( 19:44 itibariyle ) ( 03:54
itibariyle boşlukta )
Günün Yöneticisi : Merkür
Bugün Merkür günü ve Merkür koçta, Güneş
ile kavuşum; bununla birlikte yanık, yani Güneşin gölgesinde kalıyor, kendini
gösteremiyor, Uranüs ile kavuşum, bu onu güçlendiriyor; bununla birlikte
kontrol güçlüğü söz konusu, Satürn ile üçgen biraz ayaklarımızı yere
bastırırdı; bununla birlikte o da retro, kendini tam gösteremiyor, iş bize
kalıyor, Pluto ile kare, birtakım yüzleşmeleri beraberinde getiriyor. Merkür
bizim aklımızdır, mantığımızdır, işaretleri bir araya getirerek resmi gören
gücümüzdür. İhtiyacımız olan, iç sesimize kulak vererek kendimizi bulabilmek ve
ortaya koyabilmek! Egolar dengede tutulabilmeli! Sadece biz yokuz ve herkes
seçimleri ışığında yaşam planındadır, bunlar hatırlanmalı! Saygı içinde olmak
önemli! Sabaha karşı Uranüs de Güneş ile kavuşum( 30 Mart- 9 Nisan yaklaşan / 9
Nisan kesin / 9- 18 Nisan ayrılan ) yapmış bulunuyor, dengemizi korumak önemli!
Çok önemli keşiflere doğru çekiliyoruz, kontrol kurmak önemli! Akşam
saatlerinde Güneş- Pluto karesi( 30 Mart- 6 Nisan yaklaşan / 6 Nisan kesin / 6-
12 Nisan ayrılan ) devreye giriyor! Değişime direnmek çözüm olmayacaktır. Yeni
bir ben kabuklarını kırıyor. Çözülmelere izin vermemiz gerekiyor. Gün titreşimi
bizi biz yapanın, olanların ışığındaki seçimlerimiz olduğunu hatırlatıyor. Ay
boşlukta, akşam saatleri itibariyle oğlağa geçtiğinde, kavramlar biraz daha
yerine oturabilir! Ayaklarımız yere basmalı! Rehber kartımız ‘’imparator’’
bizden hakim olmamızı ve süreci çok iyi yönetmemizi istiyor! Şimdilik bu!
Bugün Mars günü ve Mars yayda, Güneş ile
üçgen, Neptün ile kare, bizden yaşam keşiflerimiz adına harekete geçmemizi ve
bunu yaparken içsel haritamızı göz önünde bulundurabilmemizi istiyor! ‘’ İlim,
ilim bilmektir; ilim, kendin bilmektir… ‘’ Ay yayda, düzenleyicisi olan Jüpiter
ile kare, Uranüs ile üçgen, öğle saatlerinde Venüs ile kare de devreye giriyor!
Bizi beslemekte olan bir odak ışığında kalmakta ve esnekliğimizi de koruyarak
yol almakta fayda var! Sürprizler söz konusu olabilir; zira sahnede Uranüs var!
Esneklik bize geçişleri kolaylaştıracaktır. Gün titreşimi, bize güven veren
ışığı bulmamızı ve onun yaşamımızda açmakta olduğu kapıların ışığında kalmamızı
istiyor! Özellikle ikili ilişkilerde belirleyici temalar doğabilir! Hatırlayın,
gerçek olanın yaşadığı bir dönemdeyiz! Satürn yay döngüsünde, samimiyet çok
değerlidir ve ayrıştırıcıdır. Rehber kartımız yıkılmakta olan kavramların
ışığından söz ediyor! Tutsaklıkların yerini özgür kanatlar alıyor! Çözülmelere
izin verin ve olanın aslında ne olduğunu çok iyi anlayın! Karanlığın ardı daim
aydınlıktır, yeter ki siz o karanlığı kendinizden ayrı bir ışık saymayın!
Şimdilik bu!
Bugün Ay günü ve Ay sabah saatleri
itibariyle yayda, Mars ile kavuşum, Güneş ile üçgen, akşam saatlerinden sonra
buna Merkür ile üçgen ve Satürn ile kavuşum da ekleniyor! Keşfin, içsel yönelimin,
bu anlamdaki işaretlerin ve burada bizi çeken gerçekliğin ne olduğunu anlamanın
önemli olduğu bir akış! Akşam saatlerinde Güneşin Satürn ile üçgeni( 28 Mart- 5
Nisan yaklaşan / 5 Nisan kesin / 5- 11 Nisan ayrılan ) başlıyor ki bu ışık ile
karanlığın işbirliği içinde olacağını gösterir. Satürn retro, egosal tutumlar,
aşırılıklar ortaya çıkarabilir! Sağduyu ile hareket etmek gerek! Ay yayda,
iyimser enerjiyi yükseltir. Güneş- Satürn üçgeninde, olayları aşağıya inerek
okumakta fayda var! N’aptığını bilen kazanır! Gün titreşimi açılmakta olan yeni
kapılardan bahsederken, rehber kartımız ‘’kule’’ artık duvarların yıkılmakta
olduğunu hatırlatıyor! Değişimin zamanıdır ki bizi her şey oraya çağırıyor!
Çağrıyı duymak ve özgürlüğün ışığını yakabilmek adına, içeriden aldığımız güçle
cesur olmak! Okuduğumuz, yüreğimizin cesareti ve bunu anlamak önemli! ‘’ Yaşa
ve gör! ‘’ diyor! Bu deneyim, aklın ışığında anlam taşır. Şimdilik bu!
Sizi seviyorum,
Hüseyin Akdağ
Usta Tiyatro Sanatçısı Dilek Türker ve ''
Mutlu Ol Nazım ''
Bugün Güneş günü ve Güneş koçta,
düzenleyicisi Mars yayda, Merkür ile kavuşum ve Mars ile üçgen, ego güçlü bir
konumda, gölgeleri yansıtan egosal tavırlar gündemde, yaratıcılığımız yüksek,
bu da içsel bir yolculuk ihtiyacını doğuruyor, inançlarımızda tutkuluyuz,
esnekliğimizi, bilgelik ve anlayışımızı koruyabilmemiz gerekiyor, sağduyu ile
hareket edebilmek önemli! Ay akrepte, gün boyu boşlukta olacak, duygu dengesini
korumakta, büyük kararlar vermemekte fayda var; Pluto ve Ay düğümü ile
seksktil, Kiron ile üçgen söz konusu, önemli çözülmeler doğabilir! İhtiyacımız
olan, seçimlerimizde, iç sesimizi duyarak hareket edebiliyor olmak, işaretleri
okumak, yaşamın bizimle kurduğu iletişimin farkına varmak! Merkürün Uranüs ile
kavuşumu( 27 Mart- 4 Nisan ) ve Pluto ile karesi( 27- 30 Mart yaklaşan / 30
Mart kesin / 30 Mart- 1 Nisan ayrılan ) devreye giriyor! Enerji yükselir, zihin
daldan dala atlamaya meyilli bir hale gelebilir, barışçıl bir titreşimi
koruyabilmekte fayda var, en büyük zafer aklın zaferi; bununla birlikte akıl,
yolu bilir. İş, egosal bir tutum içinde ispat değil, hakikati görebilmek ve o
görüneni, göz olup yaşama katabilmektir. Tüm bunlar çok önemli! Birey olmanın
ne demek olduğunu anlamamız gereken bir dönem içindeyiz ki bireylik, bütün
olmayı idraktan geçer! Gün titreşimi bir tamamlanma sürecinden geçmekte
olduğumuzdan bahsediyor, son üç günü düşünün; başlayan, ışığını buluyor! Rehber
kartımız ‘’adalet’’ hak edip hak olmanın önemini hatırlatıyor! Şimdilik
bu!
Bugün Satürn günü ve Satürn, kavuşum
halindeki Jüpiter, Ay düğümü ve yine kavuşum halindeki Venüs, Neptün tarafından
T- kare ile sıkıştırılmış durumda, bugün öğle saatlerinde Satürnün retro
hareketi de başlıyor, karşılıklı saygı, pragmatist yaklaşımlar, ayakları yere
basar bir tavır önem kazanıyor! İkili ilişkilerde derin nefesler alarak daha
dikkatli adımlar atmakta fayda var! Ay tutulması etkilerini de göz önünde
bulundurursak, yaşamımızda kalanlar ve artık gitme vakti gelmiş olanlar olarak
iki başlık açılıyor. Kalanlar bizi biz yapanlar, gidenler yeni buluşmaların ki
bu buluşmalar kadersel anlamlar taşıyor, önünü açanlar! Yeter ki zerafetinizi
koruyun! Satürnün Uranüs ile üçgeni, ani değişimleri mümkün kılabilir!
İhtiyacımız olan esnek olmak ve sağlam bir irade ile yol almak! Öz ve özde
olanla bağımızı korumak, her şeyi çok daha farklı bir boyutta algılamamıza
yardımcı olacaktır. Ay akrepte, Neptün ile üçgen, içsel çözülmeler söz konusu,
su akıp yolunu buluyor, yeter ki kanatsız uçmaya kalkmayalım! Öğle üzeri Venüs,
gece saatlerinde Jüpiter ile uyumlu açılar var! İkili ilişkilerde belirleyici
süreçler ve genişletici etkiler doğabilir. Genel arınma devam ediyor! Gün
titreşimi bizden, yaşamakta olduğumuzun, geniş bir zamanın ışığı olduğunu
hatırlatıyor, kökleri derinde ve dalları çok ötelerde bir zamanın ışığından
bahsediyoruz! Burada iç sesimiz çok daha büyük bir anlam taşıyor! Rehber
kartımız ‘’aziz’’ koruyucu bir döngünün varlığından bahsediyor! İhtiyacımız
olan adil olmak ve aklın ışığında var olan gerçekliğin ötesindeki o yaratıcı
ışıkla bağlantı kurmak! Şimdilik bu!